Temel atma açısından çerezlik ve akıcı bir kitap lakin isim, mekan ve kronoloji açısından akılda kalıcılığı bu denli iç açıcı diyemeyeceğim.
Her inanışın kendine özgü bir oluşumu vardır lakin en marjinalleri kesinlikle Tibet Budistleri.
Ölmek üzere olan insanı ikinci yaşamında ruhu tekrar aynı bedene girmesin diye defalarca yemek yedirip güçlendirdiklerini düşünmeleri, güçlendikçe ruhun uzağa, uzaktaki bir bedene yerleşmesi fikri uzun zamandır duyduğum en enteresan durumdu.
Peki ya yemek yedirmeyi yeterli görmeyip ölüyü ikna etmek için; "karını ikinci eş yaptık kızların da hizmetçi oldu gelme gelirsen gördüklerini seni üzecek" demeleri nirvana oldu.