Eugénie Grandet, "İnsanlık Komedyası" başlığı altında tasarlanmış dev romanlar dizisinin en tanınmış, en sevilen bölümlerinden, Balzac'ın ustalığını kanıtlayan önemli yapıtlarından biri... O kadar ki, hep "Eugénie Grandet yazarı" diye anılmanın Balzac'ı en sonunda sinirlendirmeye başladığı yeterince bilinmektedir. Vadideki Zambak başyapıtından sonra okuduğum ikinci eseri benim de. İlk kez 1833'te yayımlanan bu eserde taşra insanlarını ve onların parayla olan ilişkilerini kendine özgü gerçekliğiyle anlatıyor. Grandet Baba olarak tanınan kahramanın, fırsatçılıkla elde ettiği mal varlığının, cimriliğinin insanlar üzerindeki etkisi ve ailevi ilişkileri gözler önüne seriliyor. Balzac'ın ağır betimlemeli, detaylı sunumu bazı yerlerde eserin ağırlaşmasına neden olsa da edebiyat şöleni yaşamak isteyenler için çok lezzetli bir okuma olarak adlandırılabilir. Balzac'ın muhteşem kalemi sayesinde cimriliğin soğukluğunu ve iticiliğini iliklerinizde hissediyor ve nefret ediyorsunuz. Paranın ve malın esareti insanı nasıl mahkûm ediyor, kişinin tanrısı haline getiriyor, duygu yoksunluğuna sebep oluyor ve yalnızlaştırıyor şahit oluyorsunuz... Kitap sadece cimriliği değil, Grandet Baba'nın biricik kızı Eugénie'nin saf, masum, katıksız aşkını da anlatıyor. Canım Eugénie, sen de bu dünyada yaşayan 'veren, seven, acı çeken' milyonlarca kadından biriydin sadece... Romanda yaşananlar, tüm kuşaklar için güncelliğini korumaktadır, korumaya da devam edecektir. Dünyanın göbeğinde dünyadan uzak olan, en iyi eş, en iyi anne olmak için yaratılıp da ne kocası ne çocukları ne de ailesi bulunan bu kadının öyküsü bu işte (sayfa/218) Cimriliğin, insanın ruhunu nasıl ele geçirip adeta şeytanlaştırmasını görmek istiyorsanız özellikle de Balzac'ın kaleminden, tavsiye edilir... Ruhunuza ve duygularınıza cimriliğin uğramaması dileğiyle...Sevgiyle ❤

Eugénie GrandetHonore de Balzac · Can Yayınları · 20213,028 okunma

··

312 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.