Gönderi

"Ben bir parti üyesi olarak, ancak partimin mahkemesini tanırım ve bu yüzden de bir savunma yapmak için değil, benim gibi savunma yapmayı kabul etmeyen yoldaşlarımın isteğiyle, size anlamadığınız bir şeyi açıklamak için konuşacağım: Savcı, bizim Sosyal Demokrasi bayrağı altında yürüttüğümüz mücadeleyi, çara karşı bir ayaklanma olarak ortaya koymuştur. Oysa bize göre otokrasi, halkı kuşatan tek zincir değil; bu zincirlerin en önemlisi, ilk kurtulunması gerekendir... sosyalistiz. Yani, insanları bölüp birbirine karşı kışkırtan, çıkarlar arasında uzlaşmaz çelişkiler yaratan, bütün bunları gizlemek veya haklı gösterebilmek için yalan söyleyen, toplumu yalan, ikiyüzlülük, açgözlülük ve nefretle çürüten özel mülkiyete karşıyız. Bizce, insanları, zenginliklerini artırmak için kullanan bir toplum, insanlığın düşmanıdır; onun sahte, ikiyüzlü ahlaki değerleri bize uymaz, onun insanlığa aykırı değerleri bizim midemizi bulandırır. Biz bu tip bir toplum tarafından insanların maddi ve manevi her yönden köleleştirilmesine, birtakım çıkarlar uğruna ayrımcılık yapılmasına karşıyız ve bunun için mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz, en büyük makineden en küçük bir oyuncağa kadar her şeyin yaratıcısı işçiler, onurumuz için mücadele etme hakkına sahip değiliz. Bizleri herkes kendi çıkarları için kullanmaya çalışmakta ve bunda da başarılı olmaktadır. Şu anda tek istediğimiz, bize zamanla egemenliği ele geçirme olanağını sağlayacak olan özgürlüktür. İşte bizim sloganımız: Kahrolsun özel mülkiyet! Tüm üretim araçları halkın olsun, tüm egemenlik halkın olsun, çalışmak herkes için zorunlu olsun! İşte biz bunları istiyoruz. Gördüğünüz gibi biz asi değiliz! Biz devrimciyiz ve birileri sadece emrettiği ve diğerleri de sadece çalıştığı sürece böyle kalacağız. Biz, çıkarlarınızı korumakla görevlendirdiğiniz topluma ve size uzlaşmaz düşmanlar olarak karşı koyuyor ve savaşıyoruz, zafer bizim olana kadar da barış yapmayacağız ve bu savaştan biz işçiler galip çıkacağız. Temsil ettiklerinizin hiç de o kadar güçlü olmadıklarını herkes anlayacak. Milyonlarca insanın kanı ve canı pahasına yığdıkları ve korudukları, onların üzerimizde egemenlik kurmalarına olanak veren zenginlikleri de kendi aralarında tamahkâr düşmanlıklara yol açmakta, onları ruh ve beden olarak yıkıma sürüklemektedir. Mülkiyetin korunması uğruna sizler, bizlerden daha da köleleşmiş durumdasınız. Bizim köleliğimiz bedensel, siz ise ruhsal olarak kölesiniz. Sizler saplantı ve alışkanlıklarınızın kölesisiniz ve bu esaretten kurtulamazsınız, bu esaret sizin ruhlarınızı çürütmüş. Bizim ise ruhlarımız özgür ve bunu hiçbir güç engelleyemez. Bizim bilinçlerimize istemeden doldurduğunuz panzehirler bize karşı kullandığınız bütün zehirlerden daha güçlüdür. Bu bilinç, her gün biraz daha güçlenip büyüyor ve sizin aranızdaki ruh en güzel kalmış her şeyi peşine takıp götürüyor. Aranızda düzeninizi korumak için fikir mücadelesi yapabilecek kişiler bile kalmamış durumda. Sizler tarihin adil yargılaması karşısında kendinizi savunabilecek bütün kanıtları tüketmiş bulunuyorsunuz. Ruhlarınız bütün verimliliğini yitirmiş, hiçbir yeni fikir üretemiyorsunuz. Bizim fikirlerimiz ise durmadan gelişiyor ve bütün halkı özgürlük mücadelesi için kuşatarak, bütün dünyadaki işçileri bir tek vücut haline getiriyor. Sizin bu gelişimi durdurmak için sahip olduğunuz tek şey vahşetiniz, ancak bunun kışkırtıcılıktan başka bir sonucu olamaz. Bugün boğazımıza sarılan eller, yakında ellerimizi sıkmak için uzanacak. Sizin gücünüzün dayandığı zenginlik, sizleri açgözlülükle birbirinizi yemeye dürterek bir araya toplamaktadır. Bizim gücümüz ise kaynağını tüm işçilerin dayanışmasından alan, gittikçe büyüyen enerjik bir güçtür. Sizin yaptığınız her şey insanları köleleştirmeye yönelik, katledici eylemlerdir; bizimkiler ise sizin vahşet, yalan ve hırsınızdan doğan canavardan tüm dünyayı kurtarmak içindir. Siz dünyada insanca olan her şeyi yerle bir etmişsiniz, sosyalizm sizin yıktığınız bu değerleri bir araya getirip, yeniden ayağa kaldıracaktır!"
Sayfa 285 - Dionis Yayınları
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.