Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

araplar neden isyana meyilliydi¿
Mustafa Kemal, Suriye'de yaptığı ilk birlik hizmeti sırasında Osmanlı hükümetinin uygulamalarını yaşayarak öğrendi. Askeri öğrencilerin coşkuyla tartıştıkları, kanlı gerçek karşısında donup kalıyordu. Durmadan bozulan bir yönetimin hizmetindeki Türk alayları, Arap köylerinde dolaşıyor, oralarda konaklıyor, halkın varını yoğunu yağma ediyor, yıkıma uğratılan köylerde umutsuzluk ve öfke bırakarak dönüp gidiyordu. Ayaklanan Dürzü boylarına karşı “ceza yürüyüşleri''ne geçiyorlardı. Mustafa Kemal buna öfkeleniyor, orada devletin vergilerini toplama görüntüsü altında yapılanları salt bir soygunculuk olarak niteliyordu. Halkın kuşkularına karşın, onlarla çeşitli konuşmalar yapıyordu. Bu kişiler, devlet adına kendilerini yoketmeye yönelmiş bir yönetimin buyruklarını yerine getiremeyeceklerini ona sık sık anlatıyorlardı. Böylece Mustafa Kemal, Arap halkının padişah rejimine karşı duyduğu, aşılmaz düşmanlığın nedenlerini öğrendi. Osmanlı “birliğini” -Abdülhamid'e karşı başarılı bir devrim yapılsa bile- sağlamanın olanaklı olup olmadığı konusunda içinde şüpheler uyandı. Kışla avlusunda yaşanan ve penceresinden gözlediği küçük bir olay, ondaki bu kuşkuları güçlendirdi: Bir Türk astsubayının talim sırasında bir Arap askerini nasıl dövdüğünü gördü. Mustafa Kemal, astsubayın mahkemeye verilmesini istedi. Türk’ün vicdanının onun kendi içinde ayaklandığını, bir Arabı, farklı bir kültürün halkından olan kişiyi dövme hakkını her astsubaya tanıyan Osmanlı egemenlik sisteminin kötülüğünü gördüğünü sonradan anlayacaktı. Kemal'in düşüncelerinde bu, ancak ulusal bir Türk devletinin ve yabancı halklara boyun eğdirmekten vazgeçmenin, Türk halkına daha iyi bir gelecek sağlayabileceği inancını doğurdu.
Sayfa 25 - onur yayınlarıKitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.