Öncelikle Kazım Karabekir'e karşı büyük bir saygım olduğunu ifade etmeliyim. Kazım Karabekir Doğu cephesinde Ermenilere ve Gürcülere karşı verdiği mücadelelerle kurtuluş savaşının nihayetlenmesinde büyük emeği vardır. Ayrıca Doğu cephesinde savaş boyunca sahipsiz kalmış çocukları sahiplenip okutması takdir edilesi bir örnektir. Kitap hakkında pek olumlu düşüncelerde bulunamayacağım. Kitap Atatürk'e karşı ağır ithamlar içermektedir. bunlardan başlıcaları Atatürk'ün milli mücadele yanlısı olmadığı İstanbul'da kalıp harbiye nazırı olmak ve saraya damat olma istediği, Anadolu'ya İngilizlerin zoruyla milli mücadeleyi bölüp cumhuriyeti ilan etmesi koşuluyla gönderilmesi, Atatürk'ün bolşevik bir yönetim kurmak istediği, Atatürk'ün kongreler boyunca mandayı savunması, batı cephesindeki mücadelenin küçümsenmesi ve itibarsızlaştırılması, milli mücadelenin kendi fikri olduğunu öne sürmesi olarak dile getirebiliriz. Bu düşüncelere sahip olan birinin Atatürk'ün emrine girip milli mücadele boyunca onun safında yer alması büyük çelişkiler yumağı doğurmaktadır. Heleki ömrünü emperyalizmle mücadeleye adamış bu uğurda bedeller ödemiş bir komutana aynı davada mücadele etmiş başka bir komutanın bu ithamlarda bulunmasını yakıştıramıyorum. Doğru ve yanlış ve ya bu kitapta olduğu gibi tutarsız da olsa tarihe farklı bakış açısıyla yönelmek düşüncelerimize zarar vermez. Bizlere zenginlik katar. Düşüncelerine hiçbir surette katılmasam da Kazım Karabekir'e olan saygım sonsuz ruhu şad, mekanı cennet olsun.