Sabahattin Ali'nin kitaplarinda bir şey var. Kitap yavaş yavaş gelişiyor. Ilk yarıda birbirinden bağımsız gelişen olaylar ikinci yarıda müthiş bir hızla birbirine dolanıyor. Son çeyrekte ise tüm kitap , girdigi girdabtan aynı zarafetle cikiveriyor . İçimizdeki Şeytan'da da aynısı oldu.
Özetle, sorumluluk almayı bilmeyen cussesi büyümüş ama ruhu bir şımarık çocuk gibi toy kalmış Ömer karakteri ve İnsanlara inanmayı seven Macide karakteri etrafında işlenen bir örüntü. O değilde, kitabın sonunda Macide baya esaslı bir kıza dönüştü, pek zarif bir karakter dönüşümüydü. Velhasil, Sabahattin Ali, alın işte okuyun okutun. Sabahattin Ali sonuçta pişman olma ihtimali yok ki