Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
"Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm."
Roman, sakat bir gencin hastane kapılarındaki çilesini, aşkı, umudunu ve umutsuzluklarını anlatıyor. Toplumsal gerçekçilik diye tanımlayabileceğimiz türde bir roman. Çok güzel hastane ve insan tasvirleriyle, insanların çektiği acılarla, yoksullukla zenginlik arasında gidip gelen sorunlarla dolu ilginç ve etkileyici bir roman. Peyami Safa, Nâzım Hikmet’in arkadaşı ve dostuyken karşı saflara geçip büyük bir kalem mücadelesine başlıyorlar. Buna rağmen Nâzım Hikmet, Peyami Safa’nın özellikle “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" romanındaki pırıltıyı takdir edip, bunu yazılarında belirtmekten kaçınmıyor: “Ben Peyami'nin bu son romanını üç defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve okuyacağım. Bu kitabın karşısında ben, yıldızlı göklerin sonsuzluğuna bakan ve o layetenahi (sonsuz) âlemde yeni pırıltılar, o zamana kadar hiçbir gözün görmediği acayip, fakat hakiki âlemler keşfeden müneccimin hayranlığını duymaktayım. Eğer ıstırabı, azabı ve neşeyi coşkun bir ciddiyetle duyan öz ve halis halk kitleleri okuma yazma bilselerdi, bu romanın, on bin, yüz bin, hatta bir milyon satması işten bile değildir."
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102,4bin okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.