Gönderi

Nekflişten öğreniliyordu bu işler hani? ツ
Osmanlı mahbubları (sevilen erkek) konusunu doğrudan ele alan ilk kitap 1968 yılında gayet bilgili bir gazeteci olan İsmet Zeki Eyüboğlu tarafından yayımlanmıştı. Kitabın adı 'Divan Şiirinde Sapık Sevgi' konu üzerine yayımlanan ilk kitabın neden aynı zamanda son kitap olduğunu da açıklıyor aslında. Oysa kitaba adını veren uzunca bölüm, Osmanlı divan şiirinin Türk edebiyatının önemli bir parçası sayılmamasını ve okul müfredatlarındaki saygın yerini hak etmemesini gerektiren (ahlaki) sebepler üzerine kısmen bir inceleme kısmen de bir tartışma niteliğindeki çalışmanın sadece bir kesitidir. Yine de göründüğü kadarıyla, kitabın ana düşüncesinin Osmanlı seçkinleri arasındaki 'sapık sevgi' nin ortaya dökülmesi olduğu anlaşılıyor. Bu durumda 'sapık sevgi' erkeklerin (genç) erkeklerle erotik ilişkilere girmesi anlamına geliyor elbette. Ve elbette, Eyüboğlu bu tür ilişkilerin Osmanlı seçkinleri arasında rağbet gördüğünü, bunların şiirin ayrılmaz bir parçası olduğunu, Osmanlı şiirinin ve şiir dünyasının bu yönünün araştırmacılar tarafından bastırıldığını söylemekte haklıydı.
Sayfa 31 - Yapı Kredi Yayınları
·
78 views
RoadNotTaken okurunun profil resmi
Batu
Batu
Kitabın ikinci bölümü tam da sizin bahsettiğiniz şehrengizlerden örneklerle devam ediyor. LGBTİ+ karşıtlığı söylemlerindeki "yok öyle bişey, bizim tarihimizde yok, bizim ahlaki, ailevi değerlerimizi netflix dizileriyle çökertmeye çalışıyorlar" gibi saçmalıklara cevaptır aslında bu yazılanlar. Ayrıca tarihlerini bilmeyenler herkesten çok ecdatçı geçiniyor. Tarihi dizi izlerken makarna süzgecini kafasına geçirip eline oklava alıp kendini meydan muharebesinde cenk ederken hayal etmeyle tarih öğrenilmiyor işte. Yorumunuz için teşekkür ederim. İyi okumalar.
Batu okurunun profil resmi
Divan edebiyatında bir tür olan şehrengizlerde, bir şehrin güzellikleri anlatılırken şehrin içindeki "erkek güzeller" de anlatılır. Keza 18.yüzyılda şair sayısı epeyce artarken içerik de genişler. Sabit, Enderunlu Fazıl gibi şairler bugünün diliyle "LGBT edebiyatı" tarzında şiirler yazarlar. Cinsellik apaçık yer alır ve her türlü cinsiyetin karşılıklı ilişkisi açık açık anlatılır. Bazen düşünüyorum da, birçok açıdan zaman ilerledikçe ne kadar gerilemişiz. Bu demin bahsettiğim tek başına "ilericilik"tir demiyorum, ama en azından böyle şiirler yazılabilecek kadar özgürlüğe sahipmişiz.
Fatoş okurunun profil resmi
Başlık ;D 👌🏿
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.