Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Reklama Selam
Paris duvarları, sanatçılar salonunun girişi, umumi tuvaletler, kalın telefon rehberleri, küllükler, koltuk yayları, aşıkları olan kadınların banyolarındaki dergiler, hamamlar, Ingiliz eczaneleri, eski kitap kapakları, pul defterleri, şişeler, bu gece sizleri imgelerinizden sıyrılmış halde gördüm. Reklamın öldüğünü düşledim ve kör oldum sandım. Artık adları ne Bac ne Paix ne de Abbesses olan sokaklarda koşturuyordu insanlar. Soluk soluğa koşturuyorlardı, diş fırçaları, sabun kutuları, şarap kasaları, deniz çantaları, salyangoz ve kahve kutuları yoktu. [...] Herkes susmuştu. Ayak sesleri duyulmaz olmuştu. Yaşama konusunda kararsızlığa düşmüşlerdi. Satın almaktan korkuyorlardı. [...] Ama derken, reklam geri döndü. Ne harika, yok canım, düpedüz bir mucize! İnsanların, bir kasırga tarafından doğup büyüdükleri kente savrulan sürgünler örneği, tereyağı resmini õptükleri, tasarruf, sarhoşluk, uyku, yolculuk, hijyen karşısında yerlere kadar eğildikleri görüldü. Dükkânlar doldu taştı. Sonunda, en iyi usturanın, en iyi plağın, en güzel ipek çorabın hangisi olduğu biliniyordu. Yeniden nesneler insanı sokaktan geçerken dönüp bakmaya zorluyordu. O yalnız değildi. Kendisiyle konuşuluyordu. Arts et métiers graphiques'te, 45. Sayı, 15 Şubat 1935
Yapı Kredi Yayınları Léon Paul FargueKitabı okuyor
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.