Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İsmet Özel
Naat Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin.. Külden martı doğuran odalıklar Ve kahyalar Kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili Şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler Celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan Ey hayat rengini sazendelik sanan Yırtlaz kalabalık! Dinleyin bendeki kırgın ikindiyi, Hepiniz kulak verin. Güneşin Koskoca beldeye suskunluk yaygısını serdiği Yazlar yok Yok artık altında suskun yolları saklı tutan Karla örtülmüş kırların kışı Gitti giden, yerine gelmedi başka biri Orada Duyumsatmadı kendini hiçlik bile Belli ki son yüzyılımız göğsümüzden Varla yok harman eden sesi uçursak Diye bize verildi Yetti bir yüzyıl böcekler ve otlarda Soluyuş izlerimiz silmek için Ne yesek Lokmaya vurulur gibi değil Yuduma gelmiyor içtiklerimiz Dernekler toplanıyor dışta tutmak için Kanat vuruşlarını yumuşak tutan etkeni Utançlı sessizliği tanımaz kalemlerle Kapanıyor bilanço Top mermisi, kör testere Defalarca boyanmış çaput parçaları Sıkıştırdık günlerimiz arasına ki Serazat kahkahalar atalım Yapmacıktan nefretimiz Sebep olsun kavgamıza Bekleyiş arzından kovsunlar bizi Ne yemen biraz öncemiz diyelim Ne biraz sonramız meksika Canı pek bir dünya son yüzyılda yaşadığımız Yüzü perdahla kavi, peçesi paramparça Üstü başı kükürtlü bu dünyadan Kancıklık Sıçradı çevirdiğimiz sayfalara Artık kimse bize haber vermeyecek Hemen şu tepenin ardında Saldırmaya hazır ve müsellah Bir düşman taburu durduğunu Çünkü gerçekten yok Böyle bir ordu Bir düşmanımız kaldı Kendi Dudaklarımız Arasında. Biliyoruz günden güne çopurlaşan yer yuvarlağında Bizleri yan çizen birer hemşehri haline sokan nedir Çırpını çırpını giden atlardan indik Girmek için patavatsız yurttaşlar sırasına Zihnimiz, acizlerin şikayetleri sığacak kadar Kanırtılırken ses etmedik Öcümüz alınacak korkusuyla irkildik Kaldıysa bir soru içimizde O da birşey: Nerdedir yerle gök arasındaki ulak, Nerde biz? . Kimseden bir işaret gelmeyecek Bir melek kimsenin alnını sıvazlamazsa Söylemez size kimse dünyadaki ömrü boyunca Hiçbir insana yan bakışı olmayan kimdi Kimdi yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile Öğretmek için cephe nedir Kıyam etti Torunu kucağında Dönünce bütün gövdesiyle döndü Bir bu anlaşılsaydı son yüzyılda Bir bilinebilseydi Nedir veche.. Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar Sıyırın kahkaha sırçasını cildinizden Omzunuzdan vaveyla heybesini atın Boşa çıksın reislerin, kahinlerin, şairlerin kuvveti Güler yüzlü olmak neydi onu hatırlayın Neydi söğüt gölgesinde gülümsemek Ağız dolusu gülmeden taşlıkta...
Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.