Rus edebiyatının yaşayan efsanesi olarak kabul ediliyormuş Lyudmilla Petruşevskaya." Öyküleri aynı zamanda, hem etimize batıp canımızı acıtan hem de ruhlarımızdaki irini akıtan bir iğne gibidir." diyor arka kapak.
"Fantastik gerçekçilik" diyebileceğimiz bir türde öyküler var kitapta. Rus kültürünü birçoğumuz her ne kadar yadırgasak da; ezilenin, çoluğuyla çocuğuyla kadın olduğunu görüyoruz burdaki öykülerde de.
Öykülerdeki karakterlerin neyi niçin yaptıklarına bayağı kafa yordum lakin hoşuma gitmedi diyemem bu durum..