Son derece akıcı, yalın, günümüze bakıldığında gerçeklikten çok da uzakta olmayan bir ütopya.
Kendisini İstanbul'un çehresini değiştirmeye adamış Temel Diker ile onun ve birçok kodamanın avukatlığını yapan Avukat Can Tezcan'ın ailesinden kalma evinin yıkılıp yerine gökdelen yapılmasını istemeyen Hikmet Amca'nın arazisini alabilmek için zaten devlet elinde yozlaşmış olan yargıyı özelleştirme girişiminin hikayesi.
Kesinlikle okunmaya değer.