Gölge ve Kemik, daha doğrusu Grisha evrenine adım atınca oradan ayrılmak istemiyorsunuz. İlk kitabın ardından araya hiç kitap sokmayacak kadar beğendiğim bir seri oldu. Kuşatma ve Fırtına’da macera hız kesmeden devam ediyor, hatta ivme kazanarak ilerliyor. Özellikle serinin devam kitabı olduğu için ne söylesem spoiler olur. Bu sebeple, fazla detay vermeden sadece kitabın temposu ve karakterlerle ilgili düşüncelerimi yazacağım. Öncelikle seriyi okuran neredeyse herkes Alina’nın aptal olduğunu söylüyordu. Ben ise ilk kitapta kendisini güçlü ve zeki olarak tanımlamıştım. İkinci kitapta yavaş yavaş fikrim değişmeye başladı. Çünkü aldığı kararlar, attığı adımlar saçmalaşmaya başladı. Bir de cinsiyeti erkek olan bütün karakterlere potansiyel sevgili gözüyle bakması sinirlerimi bozdu. Malyen’i mi, Karanlıklar Prensi’ni mi, Nikolai’ı mı seviyorsun be kızım, bir karar ver artık. Sürekli Malyen’e ihanet edip, Malyen’i başka kızlarla görünce gücüne gitmesi de aşırı sinir bozucuydu. Sabit fikirli olmadığını ve düşündüğüm kadar da zeki olmadığını bu kitapla öğrenmiş oldum. Kitabının sonlarına doğru yaptığı bir hamle olmasa ben de aptal diyebilirdim. O hamle yüzünden tolerans tanıyabilirim kendisine. Son olarak işler iyice karışmaya başladı, kayıplar verildi, gözyaşları döküldü. Şimdiden üçüncü, yani serinin son kitabında neler olabilir diye düşünmeye başladım. Önceki kitaptaki favorim Alina’ydı ama bu kitapta Malyen ve Nikolai daha yakın geldi bana.

Kuşatma ve FırtınaLeigh Bardugo · Martı Yayınları · 20204,536 okunma

·

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

théodore