Çünkü sevmediğiniz şey için kavga etmezsiniz, üzülmezsiniz; ona başkası sahip olsa, hiç kıskanmazsınız, endişelenmezsiniz, nefret etmezsiniz; kısaca ruh halinizde hiç dalgalanma olmaz. Bu yüzden şu sözünü ettiğimiz tüm kötülükler, gelip geçici şeylere duyduğumuz sevgiyle ilişkililer. Oysa ezeli ve ebedi olan şeye duyulan sevgi, ruhu sevinçle besler; hem de her türlü hüzünden arınmış sevinçle. İşte biz böyle bir sevince özlem duymalıyız, var gücümüzle böyle bir sevincin peşine düşmeliyiz.