Yirmi dört yıl önce mahkemede Marksist olduğumu haykırdım.
Bu, ümitsizlikten doğan bir isyandı.
Bir nevi meydan okuyuş.
O yalnızlık içinde bir şey olmak ihtiyacı. Yılları çeşitli “humiliation”lar içinde geçen, kucağında yaşadığı cemiyette hep yabancı muamelesi gören, bazen Türk, bazen şehirli, bazen insan olduğu için envai hakarete uğrayan