Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Nobelli yazar Orhan Pamuk'un yeni romanı Veba Geceleri Yapı Kredi Yayınları tarafından 23 Mart 2021'de yayımlandı. 544 sayfayı çok beğenerek okudum. Kesinlikle okuma listelerinize almanız gereken bir şaheser. Aşağıdaki küçük incelemeyi gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz çünkü kurguyla alakalı sürprizbozana yani spoilere yer vermediğimi söylemeliyim. Tarihi bir roman olan Veba Geceleri için Pamuk, "Tarihi romanda dil, benim için eski kelime kullanma, kimsenin bilmediği ya da görece bilmediği kelimeleri hünerle (ve çoğu zaman beceriksizce) kullanma işi değildir. Tam tersi: Marifet bugünkü kelimeleri rahat rahat kullanmamıza rağmen okuru hikâyenin geçmişte cereyan ettiğine inandırmaktır" dedi. Dediği gibi de yapmış, sözcük seçimleri, yetişme düzeyine göre konuşturduğu karakterleri ile kurguyla büyük ahenk içinde ilerliyor dil. Diğer Pamuk eserlerine göre daha sade bir yapıda olduğunu söyleyebilirim. Eser 2.Abdülhamit'in yeğeni Pakize Sultan'ın 2.göbek torunlarından Mina Mingerli tarafından anlatılmış. Pakize Sultan'ın İstanbul'daki kardeşi Hatice Sultan'a yazdığı 113 mektubun içerikleriyle oluşturulan kurgu 544 sayfaya başarıyla yerleştirilmiş. Minger Adası, Ege'de bulunan tebası Müslüman Türkler ve Hristiyan Rumlardan oluşan hayali bir ada. Minger adasında 1901'de ortaya çıkan veba salgınının ada halkı üzerindeki etkisi, olup bitenlerin halk gözünden nasıl değerlendirildiğini, zaman içerisinde insan fikirlerinin nasıl evrildiği Pamuk farkıyla çok başarılı aktarılmış. Derdinin salgın korkusu ve karantinayı anlatmak olduğunun altını çizen Pamuk, aslında vebanın patlak verdiği Minger'de karantina karşıtlığı, devletin otoriterleşmesi, karantina ve devlet terörü ve ona karşı tepki ve anarşiyi anlatıyor. Aslında 2.Abdülhamit döneminin de satır arası değerlendirilmesi usul usul romana yayılmış. Osmanlı'nın topraklarını bir bir kaybetmeye başladığı, jurnalciliğin had safhada olduğu, şeyhlerin, tekkelerin halk üzerindeki etkisinin ne kadar yıkıcı olduğu, insanın çaresizliği gibi sosyal birçok konuya da değinmiş. Vebanın ne tür bir hastalık olduğu, veba hıyarcığı, yüksek ateş, titreme gibi belirtiler öyle bir aktarılır ki vebayı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Osmanlı ve diğer ülkelerin kaderine terk ettiği Minger Adasında halkın içine düştüğü dehşet, çaresizlik muazzam anlatılmış. Aşağıda ise kitaptan yaptığım alıntılar mevcut. Keyifli okumalar... "Karantina halka rağmen halkı eğitip onlara kendi kendini koruma hünerini öğretme işidir." S. 119 "Yobazlar isyan eder, kavga çıkar diye tıbbi yasakları uygulamazsanız asıl o zaman kıyamet kopar. "133 Göreceksiniz darağaçları Vilayet Meydanında kurulunca kimse karantina yasağıyla alay edemeyecek! S. 147 Yıldız Sarayından çıkmaktan korkan Abdülhamit, belli başlı dünya gazeteleri ve dergilerinin çoğuna aboneydi ve yeni kitapları, düşünceleri takip etmeye çalışıyordu.s.156 Korkutucu bir yalnızlık anıydı bu. Rıhtımdakiler - sanırız beş yüz kişi-son geminin gittiğini ve veba ile adada yalnız kaldıklarını derinden idrak ettiler. S. 173 Paşam yasakları faydasız kılan onları ciddiye almayanlardır. Sonunda kendileri de ölürler. S. 177 ... Memleketleri, toprakları, adaları, dağları haritalara sığmayan Al-i Osman'ın tahtına bir gün oturmaları beklenen, fakat Abdülhamit'in evhamları yüzünden, askerler ve hafiyelerle çevrili bir iki saraydan başka hiçbir yer, hiçbir şey görmemiş bir şehzadenin harem penceresinden hayatında ilk defa gördüğü bir koyunu canavar sanıp muhafızları çağırması, Osmanlı'nın istikbali mevzu bahis olduğuna göre biz sultanların durumundan çok daha vahim değil midir? S. 221 Salgın ilerledikçe arabanın yoluna sahipsiz cesetler de bırakılmaya başlandı. Hemen alınması gereken bu cesetleri boş evlerde yaşayan yeni sakinler bırakıyordu çoğu zaman.... Yakılacak eşyalarla dolu arabadaki cesetleri, karşı tepedeki mezarlığa götürmek, bulundukları mahalleye göre dinlerine karar verip törensiz, namazsız, duasız kireçleyip gömmek en makul çözümdü. S. 251 Çok öfkelendiği ve evhama kapıldığı zamanlarda Abdülhamit azlettiği valisini bir süre muallakta ve maaşsız bırakıp burnunu sürter, tayinini sonra bildirirdi.Bu olmamıştı.Müstebit Abdülhamit bile bunu kendisine yapmamıştı. S. 291 Bu adada yaşayan herkesin, bütün Minger milletinin idrak ettiği gibi, Abdülhamit'ten telgrafla emir aldıkça bu adada vebadan kurtulup selamete çıkmanın yolu da artık tamamen kapanmıştır. S. 322 "Güzel adamızda yüzlerce yıldır hepimiz kardeşiz!" dedi. "O halde karantina idaresi ve devlet de adil bir baba gibi kardeşlere eşit mesafede olmalı. Birbirimize kardeş gibi davranmak vebayı yenmek için birinci şarttır." s. 341 Yüz yıl önce Fransızlar giyotinleriyle bütün kralları, zenginleri ve her önüne geleni idam ederlerken iyi oluyor ama biz burada şımarık katilleri ve karantinayı sabote eden ayrılıkçı vatan hainlerini cezalandırınca kabahat oluyor. S. 367
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,7bin okunma
·
85 görüntüleme
Funda okurunun profil resmi
Bilgilendirici bir inceleme olmuş, kaleminize sağlık...
Arzu Polatkan okurunun profil resmi
Niye okumak lazım onun üzerinden gittim. Teşekkür ederim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.