Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

150 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Blockchain ile Bitcoin aynı şey değildir
Arkadaşlar selam. Bugün size bir süredir araştırdığım Blockchain teknolojisinden bahsetmeye çalışacağım. Yazı ne kadar uzun olur bilemiyorum. Siz yine de klasik Bilal Günaydın incelemesi uzunluğunda olabileceğini düşünüp ona göre çayınızı, çorbanızı yanınıza alın :D Bu kitabı 2.kere okudum. Kitapta yer alan tüm başlıkları anlatmam mümkün değil. Çok geniş kapsamlı içeriklere sahip bir kitap olduğunu düşünüyorum. Yazarlar okuyucuyu hazırlamak, bir temel oluşturmak için teknik terimleri basitçe anlatmaya çalışmış olsalar da yine de hiç bilgisi olmayan biri için bu kitabı okumak bence yine de zor olabilir. Çünkü içerisinde sadece Blockchain anlatılmıyor. Onunla beraber ortaya çıkan Kripto paralar, İCOlar, Blockchain teknolojisinin avantajları, dezavantajları, kriptoloji, teknolojinin uygulama alanları, bolca örnek vs epey başlık var. Ben bugün burada basitçe Blockchain teknolojisinden bahsetmeye çalışacağım. Bir süredir bunu araştırdığım için ne anladığımı da görmek istiyorum. Size de çok teknik detaylara inmeden anlatmaya çalışacağım. İncelemeye başlıyorum. Blockchain nedir? Blockchain, Bitcoin midir? Araştırdığım kadarıyla bu iki kavramı birbirine karıştıran kişiler de oluyormuş. Öncelikle belirtmem gerekir ki Blockchain ile Bitcoin aynı şeyler değildir. Blockchain bir teknolojidir. Bitcoin de onunla yaratılan bir Kripto Paradır. Tabii sadece Kripto Para olarak ifade etmek teknolojiyi basite indirgemek olur. Detayına inmeden önce Blockchain diye bir teknolojinin niye ortaya çıktığını anlatmaya çalışacağım. Genelde bu teknolojiyi anlatırken paranın tanımından, tarihinden yola çıkılır. Geleneği bozmadan ben de bu yoldan gideceğim. Çünkü çok anlaşılır olduğunu düşünüyorum. Para nedir? Tdk’ya göre “Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit” ifade edilen bir tanımı var. Aslında parayı bir takas aracı olarak tanımlayabiliriz. Zaten tarih sahnesine çıkış noktası da takas ile ilgilidir. Bunu anlatmadan önce bir örnek verip paranın ihtiyaç duyulmasının sebebini anlatayım. Paranın kullanılmadığı bir ortam düşünelim. Mesela bir manav olduğunuzu düşünün. 5 tane elma almak isteyen bir insandan ücret olarak ne isterdiniz? Para kullanılmıyor. Muhtemelen sizde ondan takas edebileceğiniz 5 elma değerinde bir eşya isteyeceksiniz. Tabii bu ihtiyacınıza göre gerçekleşecek. 5 elma karşılığında atıyorum 6 tane armut aldınız. Sonra da 6 armudu başka bir takas için kullanmaya çalıştığınızı düşünün. 5 elma için 6 armut aldınız. Başka bir ürün için nasıl değer biçeceksiniz? Diğer manavlar nasıl değer biçecek? Değer neye göre belirlenecek? İşte bunlar hep kafa karıştıran durumlar. Bu sorunları ortadan kaldırmak için para icat edildi. Parayı da bildiğiniz gibi Lidyalılar buldu. Para icat edildikten sonra bu tür sorunlar çözüldü. Değer biçecek bir cisim ortaya çıktı. Peki, parayı herkes icat edebiliyor mu? Bence edebilir. Sonuçta üzerine sayılar yazdığımız bir cisimden bahsediyoruz. 5 kişilik bir grup düşünün. Bu grup desin ki bakın biz bir para bastık, alışverişte bunu kullanacağız. Esnaflara vs hep bu parayı verecekler. Sizin de bu gruptaki birinden alacağınız olsun. Gruptaki kişi size bastıkları bu para ile ödeme yapmaya çalışırsa ne dersiniz? Muhtemelen benimle dalga mı geçiyorsunuz diye ona çıkışırsınız. Bunun sebebi nedir? Tabii ki güven. Paranın bir değerinin olması için bu paranın bir güvenirliliği, gücü olması gerekiyor. Sıradan birkaç kişinin kafasına göre para basıp piyasaya sürmesi bu yüzden mümkün değildir. Bir tarafta koca devletler varken insanlar neden sizin paranıza güven duyup da kullansın? İki kişinin, grubunun vs arasında bir alışverişte kullanılması için bu paranın üçüncü bir şeye ihtiyacı vardır. Güvenilecek bir kurum. Yaşadığımız dönemde bu genelde devlet oluyor. Toplumsal sözleşmelerle insanlar devletlerin bir üyesi, vatandaşı olurlar. Devletin görevi vatandaşların her türlü sorununa çare olmaktır. Bu sözleşmeler çerçevesinde kurulmuş devletlerin elbette değer biçtikleri bir para birimleri ve aralarındaki sorunlara çözüm bulacağı bir güven mekanizması olacaktır. Ortada bu tarz sözleşmeler, güven mekanizmaları olmazsa paranın kullanılması mümkün olmaz. Parayı, tarihçesini, gereksinim durumlarını örneklendirdik. Ufak ufak da teknoloji hakkında bilgi vermeye başlayayım. Diyelim ki yurt dışına para göndereceğiz. Nasıl yapabiliriz? Bir aracı kurum üzerinden değil mi? Genelde özel ya da bir kamu bankasını kullanırız. Göndereceğimiz para için yani transfer işlemi için bu banka da bizden bir komisyon keser. Neden? Paranın güvenle yerine ulaşması karşılığında bankaya ödeme yapmış oluruz. Banka olmasa nasıl olacaktı? Elle mi götürecektik? İlla ki bir kurum ile göndermek zorundayız. Hangi yolu seçersek seçelim büyük ihtimalle o göndereceğimiz seçenek için ücret öderiz. Yani özetle diyebiliriz ki bu para transferi için Gönderici > Aracı Kurum > Alıcı şeklinde bir işlem sırasına göre gerçekleşir. Peki, bu aracılara gerek olmaksızın bir transfer mümkünse? Aracılara komisyon vermemize gerek olmadan ya da çok cüzi komisyonlar ile bu mümkünse? Hepimizin aklına bu aracılar olmasa da direkt işlemi gerçekleştirsek diye bir düşünce gelmiş olabilir. Aynı düşünce Blockchain’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto adlı kişinin ya da grubun aklına da gelmiş olmalı ki 2008 yılında “Bitcoin: Eşten-eşe Elektronik Nakit Ödeme Sistemi” adlı makalesini yayınladı. 9 sayfalık bu makalede aracısız bir ödeme şeklinin nasıl olabileceğini anlatıyordu. 2009 yılında da Bitcoin hayatımıza girdi. Bir süre Bitcoin’in geliştirmesiyle uğraşan Satoshi, 2010 yılından beri ortada yok. Halen Satoshi’nin gerçek kimliği hakkında bir sürü iddia ortaya atılıyor. Ama şimdiye kadar bu kişinin ya da grubun kim ya da kimler olduğuna dair kesin bir şey bulunamadı. Peki, bu Bitcoin’in kaynağını oluşturan Blockchain teknolojisi tam olarak nedir? Neden son zamanlarda sıkça duyar olduk? Blockchain’i Türkçe’ye çevirirsek “Blok Zinciri” şeklinde bir anlam çıkıyor. Teknolojisinin işleyişi de böyle tanımlanabilir. Blokların arka arkaya gelip bir zincir oluşturması ve bir tür kayıt defterine dönüşmesi olarak anlaşılabilir. Her blok işlem girdilerinden oluşur. Şeffaftır. Şu ana kadar yapılmış tüm işlemler, oluşmuş tüm bloklar görülebilir. Blockchain’in sitesine gidip bakılabilir. blockchain.com/btc/block/0 bu mesela ilk bloktur. Buna Genesis diyorlar. Başlangıç bloğu da denebilir. İngilizceden Türkçe’ye çevrilince Yaratılış diye bir anlamı da var. Blockchain’de geriye dönük değişiklik yapılamaz. Oluşan bir blok silinemez. Merkeziyetsizdir. ( Şu an öyle diyorum. Ama ileri ki satırlarda farklı şeyler okuyabilirsiniz. ) Kullanıcıları anonimleştirir. İşlemlerin kimler arasında yapıldığını bilemezsiniz. Adresler görürsünüz sadece. Blockchain 1.0, 2.0 ve 3.0 versiyonları şeklinde anlatılır. Şu an 1.0 anlatıyorum. Diğer versiyonlarına da ufakça değineceğim. Peki, Blok Zincir nasıl çalışır? Blok Zincir yani bir blok oluşması için bir işlemin gerçekleşmesi gerekiyor. Örneğin ben bir kişiye para göndermek istiyorum. Ben ağda bulunan node (düğüm) bunu duyuruyorum. Nodelar da bu işlemi doğrulamak için harekete geçer. Sistem onlardan bir kriptografik bir şifre çözmelerini ister. Şifre çözülür. Yeni bir blok oluşur. Problemi çözen node tüm nodelere bunu iletir. Node’lar da bu çözümü onaylar. Ardından da oluşan blok, zincire eklenir. Biraz karışık ifade etmiş olabilirim ama kabaca işlem böyle gerçekleşir. Teknik detayına inmeye çalışsam çok daha karışık olabilirdi. Peki bu işlemi neden tüm Nodelere duyuruyoruz? Bunun sebebi ağdaki herkese bakın ben bu işlemi yaptım diyerek onaya açılmasıdır. Dağıtık ve merkeziyetsiz bir ağ yapısına sahip olduğu için bu yaptığım işlemi ağda bulunan tüm nodelerin görmesi ve en az %51’in buna onay vermesi gerekiyor. Bu onay da veri tabanı mantığı ile düşünebilir. Merkeziyetsiz ve Dağıtık bir yapı demek ağda bulunan her Node’un kullandığı cihazlarda bu verilerin depolanması demek. Her node’un cihazında aynı veriler bulunur. Bir cihazda yer alan verilere ya da mevcut cihaza bir şey olsa bile diğer cihazlarda aynı veriler olduğu için bir sorun olmayacaktır. Blok Zincirine her yeni blok eklendiğinde sonraki blok ekleme süreci zorlaşır. Bunun 2 sebebi vardır. İlki Mining denilen madencilik olayı ile ilgilidir. Bu madencilik zincire eklenecek bloğun bir tür bilmecesini çözüp Bitcoin ödülü almak ile ilgilidir. Her 4 senede bir Bitcoin ödül miktarı yarıya inmektedir. İlk zamanlar 50 bitcoin ödül verilirken şu an 6,25 Bitcoin’e düşmüştür. Ödülü alabilmek için benim işlemimin bilmecesini çözmeleri gerekiyor. Bu çok zor bulunan bir şifreleme algoritmasıdır. Ayrıca işlemin gerçekleşmesi için madencilere teşvik için bir tür transfer ücreti ödenmesi gerekir. Ücret ne kadar düşükse onaylanması o kadar uzun sürer. Madenciler bu noktada seçici olmaktadır. Ama ben yine de transfer ücretinin bankalardan düşük olduğunu düşünüyorum. Örneğin linkini bulamadım ama 94 bin küsür bitcoin bir seferde başka bir hesaba gönderilmiş ve transfer ücreti olarak toplamda 675 dolar ödenmiştir. Halbuki 94 bin küsür Bitcoin o zamanın değeriyla yaklaşık 1 milyar dolara denk geliyordu. Bir banka sizce bu kadar para için ne kadar isterdi? Onu geçtim sizce bu transferi yapabilir miydiniz? Muhtemelen devlet tepenize çöküp ne oluyor derdi :D Blok eklenmesi sürecinin daha zor olmasının ikinci sebebi de dallanmalar olmasını engellemektir. Eğer şifre sürekli kolay olsa zincirlere aynı anda eklenmeler olacaktı. Giderek zorlaşmasının sebebi de budur. Yine de çatallaşma denilen bu dallanmalar birkaç kez yaşanmıştır. Konudan çok uzaklaşmadan özetliyorum. Bu işlemlerden sonra yani madencilerin ( Mining) bilmecesini çözüp onaylamasından sonra oluşan blok zincire eklenir. Her bloğun içerisinde bir önceki bloğun özet bilgisi yer alır. Mevcut bloktan birinin değerleriyle oynamaya kalkarsanız tüm ağdaki değerlerle oynamanız gerekiyor. Çünkü Blockchain’in ağ yapısı dağıtık bir yapıya sahip ve her işlem onaylayıcısının bilgisayarında tüm işlemler kayıtlı şekilde duruyor. Sizin teker teker sistemin devam etmesini sağlayan onaylayıcıların kayıtlarıyla oynamanız gerekiyor. Her blok eklendiğinde zaten sistem daha zor bir hale gelirken, ağa da Bitcoin ödülü almak isteyen madenciler katılırsa sistemin hacklenmesi giderek daha imkânsız hale geliyor. Bu sebeple teknolojinin oldukça güvenli olduğu söyleniyor. Bitcoin de bu Mining işlemi sonucunda madencilere verilen ödüle yani Kripto Para’ya deniyor. Peki, herkes Mining yani Madencilik yapabilir mi? Blockchain ilk ortaya çıktığında herkes bunu yapabilirdi. İsteyen herkes sisteme dahil olup Madencilik yapıyordu. Şu an oldukça zor bir hale geldi. Çünkü çok fazla enerji isteyen ve yüksek bilgisayar donanımları gerektiren bir işlemdir. Gereken donanımı basit bir bilgisayar ile ve evde kullandığımız elektrik enerjisi ile yapmak imkansız. Bazı araştırmalarda Mining için harcanan elektrik enerjisinin bazı ülkelerin kullandığı elektrik enerjilerini geçtiği söyleniyor. Bununla ilgili güzel de bir örnek var. Çin’de kurulmuş bir tesisin size videosunun linkini bırakacağım. Kurulan tesisi gördüğünüzde şaşıracaksınız. youtube.com/watch?v=K8kua5B... Peki Blockchain’in dezavantajları var mı? Genelde bu teknolojiyi anlatırken dezavantajlarına çok az değinirler. Her sistem gibi bu sistemin de bazı dezavantajları var. Öncelikle yukarıda bahsettiğim yüksek donanımlara ve enerjilere gerek duyuyor. Her bloğun oluşması 10 dakika sürüyor. Sistemde değişiklik yapılamıyor. Geriye dönük de işlem yapılmıyor. Silmek de mümkün değil. Bu teknolojinin gelecekte de insanlık için faydalı olması, kullanılmasını istiyorlarsa bu tarz şeyleri çözmeleri gerekiyordu. Peki bunu yaptılar mı? 2014’te biri bu iddia ile ortaya çıktı. Blochain 2.0 versiyonu diye anlatılan Ethereum’un kurucusu olarak da bilinen Vitalik Buterin adında bir programcı 2014 yılında Akıllı Sözleşmeler diye bir iddia ile ortaya çıktı. Vitalik, Ethereum ile Blockchain’in dezavantajlarına çözümler sunmuştu. Blokların oluşması daha kolay bir hale gelmişti. Sisteminde Token yani Alt Coin üretilmesi daha kolaydı. Ama daha çok dikkat çeken bir şey öneriyordu. Akıllı Sözleşmeler. Peki, nedir bu Akıllı Sözleşmeler? Yukarıda Blockchain’in bir nevi kayıt defteri olduğundan, işlemlerinin şeffaf, değiştirilemez, silinemez olduğundan bahsetmiştim. Genelde bununla ilgili Noter, Tedarik zinciri gibi örnekler verilir. Ama ben diploma örneğini vermek istiyorum. Düşünün ki bir üniversite mezunusunuz. Yurt dışında bir üniversite için ya da bir iş için diplomanızın onaylanması, tanınması gerekiyor. Bu da ilgili kamu kurumlarının yetkisi ve işlemleri dahilinde yapılıyordur. Bir sürü işlem oluyordur herhalde. Daha önce böyle bir işlem yapmadım ama muhtemelen zor ve uzun bir süreçtir diye düşünüyorum. Ya buna bir çözüm varsa? Dünyadaki tüm kuruluşların diplomanızı tanıdığını ve kabul ettiğini düşünün. Sizce bu nasıl mümkün olabilir? Tabii ki dünya çapında kullanılan bir kayıt defterinde yer alan bir veri ile. Akıllı Sözleşme dedikleri olay böyle açıklanabilir. Aradaki aracı kurumları ortadan kaldıran ve direkt ulaşım sağlayan bir veri tabanı şeklinde düşünebiliriz. Siz ve diplomanızı kullanacak aracı kurumun buluştuğu bir yer. Tabii bunun tamamen kullanılması için bu sözleşmeyi tüm dünyanın tanıması gerekiyor. Mesela Avrupa Birliği, Nato ülkeleri vs çıkıp diyecek ki Blockchain ile yapılmış Akıllı Sözleşmelerin hepsini geçerli kabul ediyoruz. O zaman bir sorun kalmayacak. Son olarak Blockchain 3.0’a kısaca değinip incelemeyi bitireceğim. Nesnelerin İnterneti diye bir şey duydunuz mu? İngilizcesi İnternet Of Things olan bu kavram 1991 yılında Kevin Ashton tarafından bir sunumda kullanılmıştır. Kullandığımız her türlü cihazın birbirileriyle haberleşmesi, veriler üretmesi ve hayatımızı daha kolay hale getirmemizi sağlayacak bir yapıdan bahsediyoruz. Tabii sadece bu da değil. Firmaların müşterilerini daha kolay tanımlaması, ona uygun reklam üretmesi de düşünülebilir. Blockchain’i de bu sistemler için bir avantaj olarak görüyorlar. Çünkü denetlenebilir bir sistem. Şeffaf, silinemez, değiştirilemez veriler üretmek mümkün. Bu verileri kullanmak insanların hayatlarını değiştirebilir. İncelemeyi özetlemek gerekirse biraz karışık bir anlatım olmuş olabilir. Çünkü anlaşılması o kadar kolay olmayan bir konu ve teknik detaylara girmeden aktarmak biraz güç. Dipsiz bir kuyu gibi derine indikçe iniliyor. Bu kitapta kod yapısına dahi doğru dürüst değinilmemiş. Ben bunu da kurcalamak istediğim için daha çok araştırmam gerekiyor. Ayrıca Merkeziyetsiz bir yapı olduğunu her yerde çok sık vurgularlar. Ben de vurguladım. Bu tamamen gerçeği yansıtmıyor. Çözüm üretmek için firmalar kısmi izin gerektiren, izin gerektiren vs diye zincirler de kullanmaya başladılar. Bir kamu kuruluşunun Blockchain teknolojisini kullanırken ağdaki herkesin müdahele edebileceğini bilerek kullanabileceğini düşünüyor musunuz? Mümkün değil. İlk ortaya çıktığında Kripto Paralar ile devletlerin başını ağrıtacağı çok konuşuldu. Çünkü epey soruna çare olduğu söyleniyordu. Ama bu o kadar da kolay değil. Devletler de kendi Blok Zincir ağlarını, Kripto Paralarını kuracaktır. İşlerine yarayacak şekilde çözümler üretecektir. Muhtemelen gelecekte de bu teknolojiyi kullananlar merkezler oluşturup, kullanacaktır. Çünkü ülkeler kendi sistemlerine entegre etmek isterken kontrol da etmek isteyecektir. Bizim ülkemizde de bu teknolojinin anlaşılması için epey içerikler üretilmiş, kurslar açılmış. Öğrenmek isteyenler için uzun ve yararlı bir video serisinin linkini bırakacağım. 1 milyon İstihdam projesinde yer alan bir içerik bu. Sisteme E-Devlet şifrenizle ya da kayıt yaparak girebilirsiniz. Bu sitede başka konularla ilgili de içerikler mevcut. İnceleyebilirsiniz. btkakademi.gov.tr/portal/course/b...!/about Ne kadar düzgün açıklayabildim bilmiyorum. Çünkü anlaşılması gerçekten zor bir teknolojidir. Birkaç video izleyerek ya da makale okuyarak ben uzman oldum diyemezsiniz. Teknik detayları anlamak için çok fazla vakit harcamanız, kafa patlatmanız gerekiyor. Umarım faydalı bir inceleme olmuştur. Sonuna kadar okuyan arkadaşlara teşekkür ederim. Kitabın da okunmasını, ilgilenenlerin de video serisini izlemesini tavsiye ederim. İyi okumalar dilerim arkadaşlar.
Blockchain 101
Blockchain 101Ahmet Usta · Bkm Yayınları · 201716 okunma
··
677 görüntüleme
Serhat okurunun profil resmi
Caiz midir sorusuna cevap bulamadığım için incelemeyi şikayet ettim.
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
5 sayfa inceleme yazdım 1 dakika olmadan 5 kişi beğendi. Müthiş. Neredeyse 1.5 aydır yokum. 1k azıcık bile değişmemişsin.
inaktif okurunun profil resmi
Kripto ile kazanan biri olarak bu incelemeyi faydalı buldum ;)
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Blockchain vallahi dipsiz bir kuyu gibi. % 0000,1'ini bile anlatmış değilim. Teşekkür ederim. Bol kazançlar dilerim :)
4 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.