Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İçinde yaşadığımız dünyayı biz seçmiyoruz. Lakin bu dünyanın bizim için güzel, sevimli ve yaşanmaya değerli veyahut çirkin, karanlık ve ızdırapların kaynağı oluşu bize bağlı bir keyfiyettir. Bizim asıl dünyamız bu ikincisidir. Bazı egzistansiyalistlerin ''dünyamızı ve dünyamızla birlikte kendi kendimizi de biz yaratıyoruz'' deyişlerinin manası budur. Yalnız varlığın ve dünyanın değil, kendi kendini ve dünyayı yapmada olduğunun şiddetli hissi ile egzistansiyalist filozof nazari düşünüş sahasında duramıyor, düşüncesinin hayatını yaşıyor. Lakin hakikati yaşamak için, onun bilgisine sahip olmak lazımdır. İçinde yaşadığımız dünyayı ve kendi kendimizi anlayabilmek şöyle dursun, her adımda cevapsız kalan ne içinlere takılıp bocalamaktayız. Kendi eserimiz olan ve kendi muhakememizin sonucu olan şeyleri pek iyi anlıyoruz. Özün ne olduğunu, nasıl bir imkan varlığı olduğunu kavrıyoruz. Varoluş ise muhakemeden çıkarılmıyor; o kendi kendisini ortaya koyuyor. Varoluş bizi akıl dışına ulaştırıyor. Bilgi sahasında olduğu gibi, hayatının ve hareketlerinin idaresinde de yeterli aydınlığa sahip değildir. Değişmeyen hayat kaidesi tanımaz. Herkes kendi hayat kaidelerini kendi yapacaktır. İnsanın ulaşması lazım gelen gaye herkes için başkadır. Her insan kendi hayat yolunu kendisi bulacaktır. İnsan hayatta karanlık bir gecenin içinde, uçurumların kenarında yürür gibi ilerliyor. Diyebilirsiniz ki, sabahı beklesin. Onu da yapamaz çünkü sabah olmayacaktır. Hem de hayat onsuz yürüyebilir. Eğer kendi yolunu seçmezse, tesadüfler onun yerine karar vereceklerdir. Hikmet kafi gelmese bile, hareket yükünü hür olarak omuzlarına yüklenmesi lazımdır. Akıbetini bilmediği seçimler yapmak, elemli lakin asil duygusunun kaynağıdır.
Sayfa 39 - Dergah Yay.Kitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.