Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

.............Kendimizi Tanımaya Çalışalım........... 1 / Kalp Diriliği Kalp devamlı kendi vazifesini görmek, Rabb’ini zikretmek ister. Nefis de hep uyanıktır, hiç uyumaz ve sahibine kötülükleri emretmekten geri durmaz. Kul, Allah Teâlâ’nın emirlerine kulak verdi ise ne âlâ, aksi durumda o nefis ve şeytanı dinler. Hakk’ı işitme yolunu kapatan her
··
3.492 görüntüleme
sır okurunun profil resmi
Haset Cehaleti İmam Gazâlî (rahmetullahi aleyh) diyor ki: “Cahiller kalpleri hasta olan kimselerdir. Bu hastalık da haset, ahmaklık, anlayışsızlık gibi çeşitli sebeplerledir. Âlimler kimini tedavi edebilir, kimileri de tedavi olmaya müsait değillerdir. Bunlardan cehalet hastalığı haset ve öfkesi sebebiyle olan kimseye ne kadar güzel cevaplar versen, açıklasan ve izah etsen de onun öfkesi, kin ve düşmanlığı daha da artar. Bu durumda en doğru yol onunla meşgul olmamaktır.” Denilmiştir ki: “Bütün düşmanlıkların ortadan kaldırılma ihtimali vardır, ancak hasedinden dolayı düşmanlık edenin düşmanlığı yok olmaz.” Bu gibi kimselerden yüz çevir ve onları hastalıklarıyla baş başa bırak. Şöyle buyrulmuştur: “Artık sen bizim zikrimize sırt çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselerden yüz çevir” (Necm 53/29). Haset edenler, konuştuklarıyla ve yaptıklarıyla, güzel amellerini de yakıp yok ederler. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) bu hususta şöyle buyurmuştur: “Ateşin odunu yakıp kül ettiği gibi, haset de yapılan iyilikleri öylece yakar!..”
sır okurunun profil resmi
Ahiretten Önce Allah Teâlâ insanın yüreğine ruh âleminden bir gönül yani bir kalp yerleştirmiştir. Bu gönlün bilmek, tanımak, istemek, sevmek gibi özellikleri vardır. Bu gönlün yaratılışına layık olan, kendisini yaratanı bilmek, O’nu sevmek, rızasına kavuşmayı arzu etmek, Allah Teâlâ’nın rızasına kavuşmanın yolu olan Resûlullah’a (sallallahu aleyhi vesellem) her bakımdan tâbi olmak ve O’ndan başka her şeyden alakayı kesmektir. Böyle bir gönüle sahip olmayan kimse insan sûretinde bir mahlûktur. Böyle bir saadetten mahrum olan kimse kesinlikle hastadır. Bunun ilacı ise gafletten uyanıp pişman olmak, af ve mağfiret edilmesi için Allah Teâlâ’ya yalvarmaktır. Gaflet, hakkı unutmaktır, bunun ilacı ise zikirdir. Zikir kalbin uyanmasıdır. Bu özel bir çaba, azim ve terbiye ister. Bu iş ahirete kalırsa bir fayda vermez. Ahiret gaflet yeri değildir, orada herkes uyanır, akıllanır, gerçeği anlar. Dünyayı ve ahireti tanır, hakkı görür, iman eder. Ancak iş işten geçmiş olur. Böyle olmaması için dünya hayatındayken kâmil rehberlerin gösterdiği usulle gayret etmelidir!..
sır okurunun profil resmi
Nasihatler “Ey oğul! İnsanlara yalan söyleme. Çünkü asılsız sözle itibarını kaybedersin. Büyüklere düşmanlık eden de şüphesiz rezil olur. İnsanların yanında edepsiz olma ki rüsva olmayasın. Ey güzel huylu! Hafif meşreplilerden olma, zira bu huy insana sıkıntıdan başka bir şey getirmez. Ey oğul! Büyüklerle inatlaşma. Ahmaklık edip de şerefini kırma. Eğer sana dünyada itibar lazımsa her an güzel huylu olmalısın. Ahlâksızlık üzere yaşayanlardan şeref ve haysiyet şikâyetçi olur. İnsanlara doğru sözden başka bir laf etme ki yüzsuyun ırmak suyuna dönmesin. Muhalefetten ve hainlikten uzak dur ki yüzünde hep Allah’ın (celle celâluhû) nuru parlasın. Şayet iyilikle anılmak istiyorsan kimseye kötü söz söyleme. Dünyada kederli yaşamamak için kimseye hasetle bakma. Eğer zenginsen cömert olmaya bak, bu vesileyle seçkinliğin artsın. Vefayı ve sabrı kendine huy edin, bunlar şerefi artıran meziyetlerdir. Halka karşı cömert olan kimse, şüphesiz izzetli olur.” Şeyh Ferîdüddin Attâr (kuddise sırruhû)...
sır okurunun profil resmi
Kalbe Gelen Düşünceler Düşünce, fiillerin evveli ve başlangıç noktasıdır. Bunun için onun yakînen tanınması, kulun en mühim işlerinden biridir. Çünkü fiiller düşüncelerden kaynaklanmaktadır. Kimi düşüncelerden saadet, kimilerinden de şekavet meydana gelir. Kalbe gelen düşünce çeşitlerinin birbirine karıştırılıp tanınamaması dört sebepten birine dayanmaktadır. Bunlar: 1. Kalpteki yakînin zayıf oluşu, 2. Nefsin vasıflarını ve ahlâklarını yakînen tanıtacak ilmin azlığı, 3. Takvayı terkederek hevâya uymak ve 4. Dünya mevkii ve malına muhabbet edip insanlar yanında makam ve yükseklik aramaktır. Kim bu dört şeyden korunup muhafaza edilirse o, şeytanın vesvesesini farkedebilir. Kim de bunlara müptela olmuş ise onları bilemez. Düşüncelerin bir kısmının keşfedilip bir kısmının anlaşılmaması, kulda bu dört şeyin bazısının bulunup diğer bazısının olmayışındandır. Kalbe gelen düşünceleri ayırıp tanıma yönünden insanların en kuvvetlisi, nefsi tanıma yönünden en kuvvetli olanıdır. Nefsi tanımak da oldukça gayretli bir çalışmayı gerektirir!..
sır okurunun profil resmi
Başkalarını Düşünmek Dertten kurtulmak isteyen kimse, Allah için başkalarının derdine düşsün. Çünkü bir kimse, mümin kardeşinin işleriyle uğraşırken Allah Teâlâ da onun işlerini üstleniyor. Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) buyurmuştur ki: “Kim bir müminin dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah Teâlâ da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim mümin kardeşinin ayıbını örterse, Allah Teâlâ da onun dünya ve ahirette ayıplarını örter. Bir kul, din kardeşinin yardımında bulunduğu sürece, Allah Teâlâ da onun yardımında olur” (Ebû Davud). Bir insanın işlerini Allah Teâlâ üstlenirse onun dünya ve ahirette yüzü güler. Hak Teâlâ onun vekili olur. İnsanın kendi nefsinden başkasını sevindirmesi öyle faziletli bir iştir ki Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi vesellem) şu sözü ona tâlip olmaya kâfidir: “Bir mümin kardeşimin ihtiyacını görmek için yürümem, bana şu mescidde (Mescid-i Nebî'de) oturup bir ay itikâfa girmekten daha sevimlidir” (Taberânî)!..
sır okurunun profil resmi
Hayırlı İnsan, Hayırlı Eş Evlilikte en önemli ölçü eşlerin salih ve dindar olmasıdır. Eşlerin böyle olması, maddi imkânsızlıklar, kültür farklılığı gibi kimi eksikleri de giderir. Eşlerin salih ve dindar olmaması ise diğer sıkıntılar olmasa bile başlıbaşına bir problemdir. Bir hadis-i şerif şöyledir: “Bir gün Hz. Peygamber’in (sallallahu aleyhi vesellem) yanından bir adam geçti. Resûl-i Ekrem yanında oturan kimseye, ‘Şu adam hakkında ne dersin?’ diye sordu. O da, ‘Bu zat ileri gelen hatırlı kişilerden biridir. Vallahi böyle bir adam bir kıza tâlip olsa evlendirilmeye, birine aracılık yapsa sözü dinlenmeye layıktır’ diye cevap verdi. Peygamber Efendimiz bir şey söylemedi. Sonra oradan biri daha geçti. Allah Resûlü, ‘Ya bu adam hakkında ne dersin?’ diye sordu. Bu defa o zat, “Yâ Resûlallah! Bu adam fakir müslümanlardan biridir. Bir kıza tâlip olsa, istediği kız verilmez. Birine aracılık etse, ricası kabul edilmez. Konuşmaya kalksa, sözü dinlenmez’ dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: ‘Bu sonuncu adam, öteki gibi dünya dolusu adamdan daha hayırlıdır!..”
sır okurunun profil resmi
Din Yolunun Esasları “Ey salih kişi! Bil ki hidayet yolunun dört esası vardır: Kendi nefsini tanımak, Allah Teâlâ'yı tanımak, yaşadığın dünyayı tanımak, gideceğin ahireti tanımak. İki şeyden de kaçınmak gerekir. Birincisi, nefsinin isteklerine uymaktan kaçınmaktır. Bu, Hak Teâlâ'nın rızasını kazanmak için yapılır. İkincisi dünya sevgisinden kaçınmaktır. O da ahireti kazanmak için yapılır. Böylece nefsinin arzularından yüz çevirip Hak Teâlâ’ya yönelmelisin. Yani dünyadan yüz çevirip ahirete yüz tutmalısın. Sabır, korku ve tövbe bunların başlangıcıdır. Dünyayı sevmek insanı helâke götüren sebeplerdendir. Dünyayı sevmeyip el çekmek ise kurtuluşa götüren sebeplerdendir.” İmam Gazâlî (rahmetullahi aleyh). Erkeğin Eşine Karşı Görevleri Kocanın hanımına karşı dikkat etmesi gereken edepler şöyledir: Eşiyle güzel geçinmek. Öfkesine hâkim olmak. Hoş, güzel sözler söylemek. Sevgisini belli etmek, eşinin küçük hatalarını görmezden gelmek. Eşinin namusunu korumak. İhtiyaçların karşılanması hususunda ümit verici olmak. İmkânlar dahilinde güzel vaatlerde, sözlerde bulunmak. Evinin mutluluğu için dua etmek. Eşini yabancı ve kötü ahlâklı kimselerden sakınmak, uzak tutmak!..
sır okurunun profil resmi
Ölüye Yâsîn Okumak Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: “Ölülerinize Yâsîn okuyunuz” (Ebû Davud; İbn Mâce; Ahmed b. Hanbel). Bu hadisteki “ölüleriniz” ifadesinden kasıt hem ölmek üzere olanlar hem de ölmüş olanlardır. Ahmed b. Hanbel’in (rahmetullahi aleyh) kaydettiği bir hadis-i şerifte de Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Yâsîn sûresi Kur’an’ın kalbidir. Kim onu Allah’ın rızasını ve ahiret yurdunu isteyerek okursa muhakkak bağışlanır. Ölülerinize Yâsîn sûresi okuyunuz.” Cenazeyle ilgili bir hadis-i şerifte de şöyle buyrulmuştur: “Bir müslümanın cenazesini ailesinin yanında bekletmek uygun değildir” (Ebû Davud). Cenazeyi definde acele etmek müstehaptır. Günümüzdeki uzak yerdeki akrabalarını beklemek veya benzeri zorunlu olmayan bir sebeple cenazeyi geciktirmek sünnete uygun bir davranış değildir. Hz. Peygamber’in (sallallahu aleyhi vesellem) ifade buyurdukları gibi ölen kişi bir an önce yerine kavuşmak ister!..
sır okurunun profil resmi
Son Nefes Hadis-i şerifte belirtildiği gibi, bazı insanlar uzun bir zaman hayır üzere hayat sürerler. İnsanlar onlara cennetlik gözüyle bakar, hallerine imrenirler. Ancak bazı kulların başına büyük bir imtihan gelir. Kul, bir sözü ile küfre girer, elindeki iman ve hayırları kaybeder. Öyle ki cennete iyice yaklaşmışken cehenneme girer. Aynı şekilde ömrünün çoğunu inkâr, isyan ve gafletle geçirmiş bazı insanlar da Allah’ın yardımı ile son günlerinde tövbe eder, halini güzelleştirir. Ömrü hayırla biter, taat içinde ilâhî huzura çıkar. Cehenneme iyice yaklaşmışken yolu cennete çevrilir (Buhârî; Müslim; Tirmizî). Gerçek Sevgi Sa‘dî-i Şîrâzî Gülistan’da şöyle der: “Gerçek sevgi kendini şu üç tercihle belli eder: Seven kişi sevdiğinin sözünü başkalarının sözüne tercih eder. Sevdiğinin yanında bulunmayı başkalarının yanında bulunmaya tercih eder. Sevdiğinin hoşnutluğunu başkalarının memnuniyetine tercih eder.” Demek ki ilâhî sevgi iddia ile olmaz, ispat ister. Tasavvufî hayatını ve söylemini “sevgi” üzere kurduğunu söyleyenler bu ölçüye dikkat etmelidirler. Sahih bir niyet ve O’nun rızasını hayatın merkezi yapmak... İşte kemalata giden tek yol budur!..
Geri13
39 öğeden 31 ile 39 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.