Eser başkahramanımızın sıradan ve keyfe keder bir hayat yaşarken ailesinden kalan miras sayesinde bir anda varoluşunu en derinden sorgulamasıyla başlıyor. Okur, hayat yolunda duyarsızlaşan duygularını yitiren ve hissetme yetisini unutan bir adamın sadece bir gecede ruhunun derinliklerinden gelen ve içinde yaşadığı toplumun çizgisinden çıkmasına neden olan bir sorgulama sayesinde yeniden dirilmesine şahitlik ediyor. Stefan ZWEİG; insan olmanın ne olduğunu, tutkunun ve en dibe vurmanın yoğunluğunu en ince ayrıntısına kadar veriyor bu eserinde. Yapıt kısa olmasının aksine okuyup hazmedilmesi oldukça uzun süreç alıyor. Çünkü “kendini bir kez keşfeden kişi, bu hayatta hiçbir şeyi kaybetmez. Ve kendi içindeki insanı bir kez anlayan kişi, tüm insanları anlar.