Bilinç akışı tekniğini cazip bulan biri olsam gayet de sevebileceğim bir kitap. Ancak şu teknikle aram hiçbir şekilde iyi olmadığı için bu roman da benim için ufak çaplı bir Çin işkencesine dönüştü. Oldukça sıkıntılı bir zamanda yaşayan bir kadın karakterin yaşamından bazı anları okuyoruz. Arka kapak yazısına göre bu karakter Madam Bovary ve Anna Karenina'dan sonra dünya edebiyatına kazandırılmış en büyük kadın karakterlerden biriymiş. Bundan dünya edebiyatının da haberi vardır umarım zira referans verilen karakterlerle bu kitabın ana karakteri arasında herhangi bir bağlantı kesinlikle kuramadım. Evet, Natalia'nın bir duruşu ve kimliği var ancak karakter roman içinde o kadar silik ki bu kadın hakkında aklımda tek bir satır bile kalmadı. Seçilen teknik nedeniyle karakterlerin hiçbiri bende yer etmedi açıkçası. Savaş döneminde şahitlik eden karakterlerin oldukça sönük bir şekilde bizlere sunulması romanı çok zayıflattı gözümde. Bu kitabı neden sevmediğime dair uzun uzun ahkam kesebilirim ama kimsenin buna ihtiyacı yok. Kitap okumak ve muhabbet etmek bence birbirine yakın eylemler. Birinin sohbetinden keyif almamak ne kadar normalse bir yazarın stilini beğenmemek de o kadar normal. Güvercinler Gittiğinde romanı en kabataslak tabirle bana göre değildi.

Güvercinler GittiğindeMerce Rodoreda · Alef · 2016157 okunma

·

22 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ersan Yılmaz