Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Büyük süfi bilge İbn Arabi, bütün Varlığın Bir olduğunu söylemiştir. Bu sebeple o, çoğu zaman panteizmle itham edilmiştir, oysa ona ait “varlığın (şeylerin, nesnelerin) birliği” (vahdet-i vucüd) düşüncesi bu anlamı taşımaz. (İbn Arabi'nin kendisi, bu terimi hiç kullanmamıştır.) İbn Arabi'den birkaç asır sonra, bu eğilime karşı çıkmak amacıyla bir başka büyük bilge, Ahmed Sirhindi (diğer bir ismiyle İmâm Rabbâni ya da “(Hicret'in) ikinci bin yılın(ın) yenileyicisi”), “gözlemcilerin birliğinden” (vahdet-i şuhüd), benliklerin veya öznelerin birliğinden bahsetmenin daha uygun olacağını savunmuştur. İkisi de haklıydılar. İki görüş de, bir madalyonun iki yüzü gibidir. Şüphesiz ki, Nihai Birlik'te, nesne/özne ayırımı tamamen ortadan kalkar; fakat bu noktaya ulaşıncaya kadar, Sirhindi'nin yaklaşımı daha yararlı ve daha tehlikesizdir. Ayrıca, az önce zikredilen “Biz sizi (insanlığı) tek bir nefsten yarattık” ayetinde de, buna destek vardır. Bununla birlikte İbn Arabi'nin kasti, hiçbir zaman panteizm olmamıştır.
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.