Tanıklık, konuşan öznenin kendisini tanık ilan etmesinden ayrılamaz, çünkü o özne olayların geçtiği yer de hazır bulunmuştur. Tanıklığı, olayların gerçekleştiği o yerdeki varlığı ile bir bütün oluşturur ve "başka hikayelere karışmış" kişisel bir tarihin belirsizliğini taşır.