Köreliyoruz, eksiliyoruz hiç farkında olmadan. Ruhtan uzaklaşıyoruz. Benlik ve sûretlerle var olmaya; yaptığımız işleri, iyilikleri dahi gözlere sokmaya çalışıyoruz. Görünmek ve daha çok görünmek istiyoruz. Görünmekle var oluyoruz. İlgi görmek, parmakla gösterilmek... Biz ne için geldik? Unuttuk. Teveccühü yanlış yerlerden bekledik. 'Ben'i çoğalttıkça mahzun oldu kalbimiz, beni çoğalttıkça eksildi ruhumuz. Suyun toprağa, toprağın tohuma, ve yaprağa ve meyveye hayat olması gibi "biz" olmak gerekti... Ancak o zaman huzur bulurdu kalp ve o zaman manasını bulurdu varlığımız. Hep birlikte 'Bir' için yaşayıp 'Bir'e hizmet ederek...
Kitap, bizi eksilten şeyler üzerine eğiliyor, yaralarımızı somutlaştırıyor ve hayatın içinden küçük küçük aynalar tutuyor içimize.