Her an yanında olmasına rağmen babaya hasret olmak, sevgiyi, şefkati ve anlaşılmayı beklerken hep yarı yolda kalmak... Sahi bu kadar zor mu bir babanın evladını sevmesi ? Belki de -Kafka’nın bütün yaşamı baba figürünün eksikliği ile geçmiş. Sadece maddi destekte bulunarak babalık görevini yaptığını düşünen Hermann K. Franz Kafka’yı bir dinlese sadece sevilmek istediğini duyabilirdi. Çocukluğundan, gençliğine kadar babasının bıraktığı yaralarla büyüyen Kafka mektubun bir kitap olacağını, bu kadar okunacağını düşünmeden kaleme almış. Sık sık empatiye çağıran, iç dünyasında sürekli savaşa sokan, varlığıyla yaralar açan, eleştirisel tavırlarıyla psikolojik şiddet uygulayan babasına bu mektubu hiç vermemiş. Baba sevgisine hasret bir insanın hayat hikayesini okudum. Mektupta baba ve oğul arasındaki ilişkinin nasıl olmaması gerektiğini, ebeveynlerin çocukların hayatını nasıl etkilediğini, geleceğini nasıl şekillendirdiğini gördüm ve oldukça etkilendim. Bence ebeveynlerin kesinlikle okuması gereken bir kitap. #alıntı Beni çileden çıkaran şeyin seni etkilemesi gerekmez ya da tersi, senin için masumiyet olan benim için suç sayılabilir ya da tersi; sende sonuçsuz kalan bir şey beni mezara götürebilir.

Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,7bin okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rabia