Merhabalar.
Kitabımız, Philip K. Dıck'ten ''Androiler Elektrikli Koyun Düşler Mi?''
1968 yılında yayımlanan eserimiz, distopik kurgu kitaplarının en iyilerinden biri. Özellikle benim gibi distopik bir gelecekte geçen ''siberpunk kültürü'' ile kaleme alınmış eserlerden hoşlanıyorsanız bu kitabı da seveceğinizi düşünüyorum. Kitap hakkında eleştirilerime geçmeden evvel kitabın sinemaya '' Blade Runner'' olarak uyarlandığını söylemeliyim. Fakat filmi izlemediğim için bir yorum yapamayacağım.
1968 yılında yayımlanan kitabımız distopik bir gelecekte geçiyor. Radyoaktif bir toz sonucu bozulan dünyada artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Ormanlar, doğa ve hayvanlar yok olmuş, insanlar koloni gezegenlerine göç etmiş ve dünyada az sayıda insan ve insan kadar gelişmiş android insanlar bulunuyor. Yüksek teknolojinin hüküm sürdüğü kentler bir o kadar da düşük yaşam kalitesini barındırıyor. İnsanlar, daha mutlu, üzgün, heyecanlı, daha insan olabilmek için empati makinelerine bağlanıyor ve içlerindeki açlığı tatmin etmeye çabalıyorlar. Ayrıca etrafta artık hayvan kalmadığı için de hayvan sahibi olmak onlar için hem statü göstergesi halini almış hem de daha insan hissedebilmelerine olanak sağlıyor. Bu nedenle de gerçek hayvana sahip olamayan insanlar çareyi elektrikli hayvan sahiplenmede buluyor.
Böyle bir dünyada gerçeğinden ayırt etmenin neredeyse imkansız hale geldiği android insansı robotlar bulunuyor. Ve bunları avlayan birkaç da ödül avcısı insan. O avcılardan biri de Rıck Deckard. Avcımıza, avlaması için 6 android ismi veriliyor. Androidlerin peşine düşen Rıck ile birlikte biz okuyucu da bazı sorgulamalara sürükleniyoruz.
Okurken kendimizi bu 'uzak' gelecekteki insanlara üzülürken bulsak da aslında onlar olduğumuz gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekli. Olaylarda birebirlik aramaktan ziyade alt metinlerini okumayı öğrenebilirsek acı gerçekle yüzleşebileceğimize inanıyorum. Fakat bu gerçekle yüzleşmek ne kadar yararlı olur tahmin etmesi güç.
Birçok distopik, ütopik kitapta olduğu gibi felsefi sorularla bizi baş başa bırakan kitap bir çırpıda okunabilecek kadar heyecanlı bir kurguya sahip. Okumanızı tavsiye ederim.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Benim puanım 9/10.