Sırf çevirmeni Banu Karakaş diye aldığım "Kaplumbağa Günlüğü" bu çevirmenden okuduğum 2.kitap iyiki alıp da okumuşum dediğim kitaplar arasında yerini aldı tüm hayat çıkarımlarıyla... Çevirmenden okudugum ilk kitap "Tayga Sendromu" ydu Meksika Edebiyatına dair zor ama yine çıkarımı fazlaydı, Latin Amerika da yaşayan Banu Karakaş in(orada yaşamasi benim için yeterli zira Latin Amerika'ya dair ufacık 1iz bile benim kitabı okumama 1nedendir :-))))) ) çevirdiği kitaplara ayrı 1zaafim var, tüm çevirdiği kitapları okuyacağım... Kaplumbağa bağlamında yaşama, yalnızlığımıza, özgürlüğümüze, bağımlılıklarımıza, yani bize dair oluşabilecek durumlara en güzel benzetmeler ve durumlarıyla çok çok severek okudum. Londra Hayvanat Bahçesi Akvaryumu’ndaki “2. el okyanusla doldurulmuş” evlerinde durmaksızın yüzen üç deniz kaplumbağasını özgür bırakmak, 2yalnız ve 1-1ini tanımayan "William ve Neaera" nın ortak takıntısı ve hayali olur. Yazar ard arda verdiği bu 2kişinin günlükleri aracılığıyla ( bu kısımda aklıma hemen tabiki de Suzan defter gelir ki burdaki karakterlerden de 1i kadın, 1i erkek) anlattığı hikâyede kaplumbağaları serbest bırakmaya çalışırken kendi hayatlarını yeniden anlamlandırma çabasındaki 2insanın sade ve dingin hayatlarında gibi aynı dili kullanılan "Kaplumbağa Günlüğü" basit fakat çok çarpıcı cümleleriyle beni okurken mest etmeyi başaran 1roman oldu... Hayvanlardan hayat durumlarına, hesap yöneticisi zaman içinde geçmiş ve gelecek bağlantılarına, ayrıntılar içinde hayatı zorlaştırmalarımıza, kendi içimizdeki mahpus benliğimize (bu kısmı ekstra sevdim), kendi içimize bakmayıp halının altına süpürdüklerimize, her daim okuduklarımızin güzel olmadığı ama Dostoyevski nin zihni aşırı uyarmasına (tam da Dosto okurken), daha doğarken ağlayıp öfkelenmemize, müziğe, havanın durumuna göre ruh halimize, herşeyin çift yüzü olduğu ve boşluk hissi gibi daha 1çok konuya değinirken düşündürmesiyle kitabı çok çok sevdim :-))))) İlk 50, 60 syf kitapta olayın içine giremesem de 1cok yeri çizmiştim, 50syfi geçince olaylar resmen aktı gitti ki yine 1cok yeri çizerek, okudum, olay içinde durum bağlantılarını sevenlere kesinlikle tavsiyemdir, herkese keyifli huzurlu mutlu okumalar...