Erkek egemen bir toplumda, Tristana’nın bir erkeğe bağımlı olmadan kendi ayakları üzerinde durma çabası ve talihsiz bir şekilde bir bacağının kesilmesiyle, hiç istemediği bir evlilik yapmak zorunda kalmasını etkileyici bir üslupla kaleme alan Galdós’un, bu romanda kadının duygu ve düşüncelerine yaklaşımı, günümüzle kıyaslandığında dahi hayli dikkate değerdir.