Prospero Kitaplığının 7.kitabi olan Eumeswil, 1uygarlık tarihinin nitelik ve içeriğini "Aşırılıklar Çağı" olarak nitelendirip ansiklopedik ve felsefi öğelerle harmanlayarak irdelediği distopik 1romandır. İlk olarak 1977'de, Ernest Junger 82yaşındayken Almanya'da yayımlanan ve yazardan okuduğum 3.kitap olan Eumeswil, Junger'in olgunluğunun büyük romanı, modern Alman edebiyatının başyapıtı olarak görülmektedir... ~"***Çünkü herkesin 1aydınlık 1de karanlık tarafı vardır; bazılarıysa alacakaranlıkta bambaşka 1i oluverirler... ***"Aslında" herkes dünyada yalnız, yoksul ve '1icik'tir... ***"İnsan hayatta kalmaktan yorgun düşüyor..."~ Eumeswil 1tepenin üzerinde korunan 1kaleden 1hukumdar olan Condor tarafından yönetilen 1devlet olup düşünsel ve edebi kavganın ismidir. Venator, ince 1güç olan Condor'un gece görevlisi olup sağduyulu ve verimli hizmetleriyle iktidarın tam kalbindeki bölgeye erişim sağlayan 1tarihçidir. Venator her gece barda Condor ve misafirlerine katılırken, kulak misafiri olduğu konuşmaları kaydettiği 1günlük, yazılı belgeler tutar. Condor'un çevresindeki farklı kişilikleri tasvir ederken, güç psikolojisinin farklı yönlerinin 1analizini çizip Venator'un günleri, 1gün mutlaka 1eysel direnişiyle hayallerini gerçekleştirmeyi umarak geçirir. 1tarihçi olarak da Venator, tek kelimeyle, Junger'in "anark" idealini temsil edip- radikal şüpheciliği ve bireyciliği salt anarşizmle tarihin doğası ve siyasal iktidarın ana kaynakları üzerine 1düşünce oluşturup, Eumeswil aynı anda masal, deneme ve felsefik 1şiir olarak ıssız ve net 1değerlendirmedir... Yazarın olgunluk dönemi eseri olduğundan dolayı belki de yaşadıkları, tecrübeleri yada tüm bunun sonucunda kendi oluşturduğu düşüncelerin aktarımıdir ki okurken beni epeyce zorlayan 1kitap olup, sistem, düzen, uygarlık ve sıradışı 1 kale-ülke deneme-roman okumak isteyenlere tavsiyemdir... Serideki son 2kitap beni okurken en çok zorlayan kitaplar olsa da çok derin düşüncelere de bırakmıştır kurulan etkileyici cümlelerle, herkese keyifli, huzurlu, mutlu okumalar... ~"...Anark kendisini orta olarak tanımlar ki bu onun herkes için de hak olduğunu kabul ettiği doğal hakkıdır. Hiç1yasayı tanımaz ama bu, yasaları hiçe saydığı ve dikkatle incelemediği anlamına gelmez. Eğer sudaysa yüzgeçlerini hareket ettirir, havadaysa kanatlarıni açar; kayalara çarparak kırılan köpüklü dalgaları uçan balık olarak aşar. Anark ne zaman ortadan kaybolması gerektiğini bilir ama ateşten korkup geri çekilmez..."~