21 Mart 1926'da Hakimiyeti Milliye'de verdiği röportajında anlatıyordu:
"...Benim çocukluğumdan beri bir tabiatım vardır.Oturduğum evde ne ana, ne kız kardeş ne de ahbap ile beraber bulunmaktan hoşlanmazdım.
Yalnız ve müstakil bulunmayı çocukluğumdan çıktığım zamandan itibaren daima tercih etmiş ve sürekli olarak öyle yaşamışımdır.Tuhaf bir halim daha var ne ana-babam çok erken ölmüş-ne kardeş ne de en yakın akrabanın kendi zihniyet ve telakkilerine göre bana şu veya bu tavsiye ve nasihatte bulunmasına tahammül yoktu."