"Büyükbabam Fırat'a baktığında, suların ışıltısında, içimizdeki sevincin sırrını görürdü, babamsa Fırat'ta bizi düşmanlarımızdan daha üstün kılan gücü görürdü; zeytini nohudu, buğdayı, kayısı ve üzümü görürdü. Büyükbabama, 'Firat nedir?' diye sorduğunuzda, 'Gündüzleri sevgilinin gözlerine yansıyan ışıktır' derdi, 'Geceleriyse sevgilinin çözülmüş siyah saçları.' Babama sorsanız alacağınız yanıt belliydi: 'Düşmana kaptırılmaması gereken bereketli bir sudur Fırat."