Kısa, tamamlanamamış öykülerden oluşmuş gibi gözüken ama yazarın roman diye adlandırdığı bir kitap. Yazar bu bölük pörçüklüğü hayatta tamamlanamamış şeyler var, yaşam bile bir anda bitebiliyor, yapılacaklar listesi yarım kalıyordan gibi düşüncelerden yola çıkarak benim gözümde normalleştirmeye çalışmış.
Çok hevesle başlamıştım arka kapaktaki yazıyı okuduktan sonra. Ancak olmadı, yazarla örtüşemedim. Aynı yahut benzer şekilde görüşlere sahip olduğum bir konuyu okurken bile tavrı bana fazla sert ve soğuk geldi. Bütün kitabın temelinde yatan konular (kadının toplumdaki yeri, kadın olmak, çocuk olmak, yetişkin bir erkeğin çocukluğundan kopuşu vs. ) kolay değil, derin, belki bu uslübü gerektiren konular. Ama ne yazıkki ben örtüşemedim bütünüyle