Yazarın okurken bir anda sonuna geldiğini fark ettiğim eğlenceli kitaplarından biri daha. Gürpınar’ı kafam çok dolu kitapların karakterlerini bile takip edemediğim dönemlerde okumayı çok seviyorum. Hem beni eğlendiriyor hem de zihnen rahatlatıyor.
Kitap, Munise’nin emrivakiyle büyülü perili bir köşkte hizmetçilik yapmasıyla başlıyor. Bu köşkün hizmetkarları ve hanımları bu duruma alışkın gibi görünseler de Munise onların da zor durumda olduğunu fark eder ve gürültülü kapalı kapıların ardına geçmeye başlar.
Süt Kardeşler filmini çocukken izlemiştim ve çok korkmuştum. Sanırım çocukluğunda izleyip de korkmayan yoktur. Aslında bu kitabın filmle gulyabani dışında bir alakası yok. Kitap biraz daha esrarengiz.