Bilimin sınırlarını insan çizdikten sonra bilimi kendi tekeline alma eğilimi olduktan sonra bilim adına çalışma yapan insanlardan çok bilimin kendisinin daha güvenilir olduğunu açıkça göstermektedir
Bilim kendisini ifade etse dile gelip konuşsa, birey olsa, kendisi adına uydurulan şeylere karşı eminim tepkisiz kalmayacaktır, Bizde bilimi anlayalım ki bilim adına aldatılanlardan olmayalım
Bugün bilim sosyalizmin bir propaganda aracı, Felsefecilerin kendi düşüncelerine delili, Din adamlarının kendilerine yarayan bilimsel argüman ve teorileri kabul etmesi, Bilimin bir inceleme alanı dışında sosyal ve statüye dönük bir propaganda aracı olmasıdır
Bilim bu evrenin içindeki gerçekleşen olayları ve meseleleri ele alıp bunlar hakkında bizlere bilgi sunup insanların sorunlarına çözümler üreten bir olguysa, O halde bütün görüş ve yorumların elle tutulabilirliğine ve gerçekçiliğine bakmalıdır
Birilerinin şahsi menfaati yada birilerinin kuramını yüceltmek adına şahsi emellere alet edilmemelidir, Bilim kendisi ayrı bir olgudur, Bilim adamlarının görüşleri ayrı bir olgudur, Bilim insanlarının bilim adına karar vermesi Bilimin hukukuna tecavüzdür
Kanfüçyüs Öğrenen Hayvanım demiştir, Tales Araştıran Hayvanım demiştir, Kant eleştiren Hayvanım demiştir, Sürekli bir hayvanım da hayvanım, bir çok Felsefeciye göre insan hayvandır, İnsanın bir hayvan olduğu düşüncesi insan doğasında var olan cinsel eğilimler, Duyguları, tembellik ve meselelerden uzak yaşama arzusu, Düşünmekten kaçınmak, Zevk ve eğlenceye olan sorumsuzca bağlılık gibi sebeplerden ortaya çıkmıştır
Bu aslında biz insanın hayvan gibi sorumluluktan uzak yiyip içerek yaşayan bir varlık olmasını arzu ediyor, ve böylede itikat ediyoruz diye kanaatlerinden öne gelmektedir, Ve kendi niyetlerini mutlak suret de doğru gibi pazarlama çabalarına girmişlerdir, Evrimin var olup olmaması konusunu ele almıyorum, Eğer evrim varsa da insan şuan bir hayvan değildir, evrim yoksa da şuan hayvan değildir , ben burada Tanrı kavramını ele alıyorum
Tanrının varlığı bir bilimsel veriyken hatta incelenen her bilim dalı Tanrının bir ürünüyken Tanrının varlığını bir metafizik olarak görmek bilim camiasında kabul gören bir olguysa bu bilimin birilerinin tekelinde idare edildiğinin bir göstergesidir
edebiyat, matematik, psikoloji, sosyoloji, fizik, kimya, biyoloji, termokimya,epigenetik, antropoloji,kozmoloji, arkeoloji, Algoritma, nörofizyoloji, Anotomi, jeoloji, kaliyoloji, meteoroloji, zooloji, reoloji, balneoloji, oksiloji, kimotoloji, optik, fraktallar, kelam, botanik, kuantum, sanat, mantık, felsefe, semioloji, farmakoloji, etik, jeodezi, istatistik, işletme, cebir, Mekanik, astronomi
Ve daha uzar gider nice farklı alan ve bilim dalı kendilerini bir gösteriyorlarken en ince ayrıntısına kadar düzenleyen ve var eden Zatı binler gösteriyorlar
Eğer burada yazılan herşeyi sadece harfler ve kelimeler aracılığıyla inceleyerek ve bu ekranın içindeki incelemenin dışına çıkarsan orası metafiziktir ve bizim alanımız değildir diyerek yaparsak burada var olan yazıları ancak buradaki verilerle incelememiz lazım diyerek düşünen ve fikir üreten telefonun dışındaki bir beyni ve şahsı saf dışı bırakarak sadece kelimeleri ve harfleri incelemekle kafayı bozarsak ve buna da tek gerçeklik dersek bu komik bir durum olur, Bu mantığa göre harflerin evrimi ve yanyana gelmeleri sonucu kelimeler meydana gelmektedir, Bu anlamlı cümleler oluşmaktadır, Ama perde arkasında iş görerek kelimelere bu anlamları yükleyen insan yoktur yada varlığı bilinemez inceleme alanı dışındadır ve bu cümleleri yazan kişinin varlığı bir inanç meselesidir, bu bilime yapılan bir saldırı ve bir hakarettir, Varlığı iki artı ikinin dört ettiğinden daha kesin olan şeyleri metafizik olarak adlandırmak bilimin kısırlaştırılmasıdır bilime bir sansür, Akla çekilen bir settir, bilime ve akla koyulan bir sınırdır, Ve özgür düşünmenin önünde bir engeldir
Bu konuda insanları bilinçlendirmek ise adalet ve gerçeği anlatma isteğinin bir iktizasıdır, Bir akıl oyunu bilim üzerinden yapılan bir sınırlandırma ve hiledir, ve kitleleri kendilerine bağlamakla, Cennetten arsa satan papalarla eş değerlerdir, evrimin varlığı veya yokluğu bir delil olmaksızın evrim varsa dahi evrimi evirip çeviren bir Zatı göstermektedir, Tanrı bilimin dışına itilemeyeceği gibi bilimin bütün incelediği Kuramlar ve düzen Tanrının var etmesidir, Eğer tanrı bilimin bir gerçeği değilse bilim dahi gerçek değildir, Çünkü bu evren bir Tanrı ile olabilir, Tanrı yoksa evren yoktur, evren yoksa hiç birşey yoktur, Tanrısız bir evren, düzensiz bir bilim demektir,Düzen yoksa Bilim yoktur, Tanrı yoksa evren yoktur
Evren yoksa yaşamın hiç bir mantığı yoktur, Bilim yoksa hiç bir yenilik ve gelişmeye gerek yoktur, Ama ne insanlar yaşama sevgisinden vazgeçerler ne de gelişme büyüme arzusundan ve bütün bunları yaparken, Onların bu kadar şeyi yapmalarına izin veren Tanrıyı hiç bir delile dayanmadan üstün körü metafizik diye adlandırıp kendi sistemlerinden dışlarlar