"İncinmem senin huyundan, senin yüzünü hatırlamaktan. Ama benden gönlünü kopardığında kime anlatacaksın hadis-i nefsini?
Sen nereye gidersen benim bir parçamsın, neden vefa ve sadakat kadehini kıracaksın?"
-Diyor shekveh'da namjoo. Dinlemiş olduğum en iyi eserlerinden birisidir. Namjoo'nun yanında Mozart falan hikaye. "Bana duygu yüklüyor mu? Beni bir meczup, beni virane, beni divane ediyor mu bu eser?" Ben biraz ona inananlardanım!...
Mesela sen şuan bunu okuyorsun ve dinliyorsun, fakat okurken ve dinlerken benimle aynı şeyleri hissediyor olman, tıpkı benim yârin yanağına dokunmadan uyuduğum her gecenin kapanması gibi bir ihtimal.
İnsan tuhaf bir yaratık, tuhaf ve derin! Aynı şeyleri dinliyor ya da okuyoruz fakat o an aynı şeyleri duymuyoruz.
Erdal Kesal'ın bir filmde bir repliği vardı; "Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur... Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. Değil mi? Ve yahut da siyah. Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. Beni ben yapan yegâne şey, benden olmayandır."
Repliğin burası sürekli olarak kendimi suçlayan beni biraz kenara bırakmıştı mesela -ulan bunu biliyordum zaten- başka bir kişiden/kişilerden duyunca içinizde pekişiyor işte...
Shekveh'e yürek gezdirelim mi biraz;
"yakınarak senin anılarını, seni arzulamayı gönlümden çıkarayım dedim."
Gülümseyerek;
"İncinmem senin huyundan, senin yüzünü hatırlamaktan. Ama benden gönül kopardığında kime anlatacaksın hadis-i nefsini? Sen nereye benim bir parçamsın, neden vefa ve sadakat kadehini kıracaksın?"dedi...
Ondan vazgeçtim dik kafalılıkla, başka bir ay yüzlünün yolunu tuttum. Şimdi ne yapayım gönlümün hatasıyla, gönlümün tanıdığı sevgili gitmişken... Onun yolunda yürümekten başka bir yolum yok, artık başka bir hata yapamam!..
Bir hayal uyutmuyor beni, gönlümü yakan bir hayalden dolayı uyuyamıyorum. Yüz gecelik bir mahmurluk var bende, yüz gecelik bir mahmurluk var, meyhane nerede!?
Yazdıklarımı öylesine okudun ve umuyorum ki buraya kadar geldin, muhtemelen müzik bitmedi ve hala arka fonda devam ediyor ve mohsen henüz seslenişe geçmedi. Seslendiği zaman -içindekilerin beyninde yaratmış olduğu tablo ile yaklaşık bir sekiz dakika istişare toplantısı düzenleyeceksin, sen ve sen- tekrar tekrar namjoo'yu dinleyeceksin ve bu sefer yazdıklarımı içten içe okuyarak buraya geleceksin.
Sesi, iç sesinize yoldaşlık edip, sizi bastıracak ve doğru yola itecektir.
Son kez" Gozashtam az oo be khire sari, gerefte rah e mah digari" dediği yerden bitiriyorum...
Bundan sonraki süreçte gidişatın güzel olmasıdır temennim 🍀...