İsa’dan önce 44 yılının bir gün doğumunda, Calpurnia ağlayarak uyandı.
Rüyasında, bıçak darbeleriyle delik deşik olmuş kocasının
kollarında can çekiştiğini görmüştü.
Calpurnia rüyasını kocasına anlattı ve ağlayarak, dışarı çıkmaması
için yalvardı, çünkü orada onu ölüm bekliyordu.
Ama Pontifex Maximus, ömür boyu diktatör, ilahi savaşçı,
yenilmez tanrı, bir kadının rüyasını ciddiye alamazdı.
Jül Sezar onu eliyle kenara itti ve Roma Senatosu’na doğru ölümüne yürüdü.