Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

222 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Doğan Cüceloğlu / Onlar Benim Kahramanım
Kitap Gültekin Yazgan ve eşi Tülin Yazgan’ın yaşamını konu alıyor. Doğan Cüceloğlu, eserinde "Onların yaşamını bilmek Türkiye’yi zenginleştirecekti; buna inanıyordum. " diyor. Peki, Cüceloğlu neden onları kahramanı olarak görüyor? Yazarımızın kendi sitesinden bir alıntı yapmak istiyorum. "Dünyaya bakış tarzımız, temel değerlerimiz değiştikçe, kimi kahraman olarak gördüğümüz değişir. Birçok kişi gençken kahramanını spor alanından, magazin dünyasından seçer, yaşları ilerledikçe ilk kahramanlar iş yaşamından ya da siyaset alanından yeni kahramanlarla yer değiştirir. Değerlerimiz değiştikçe kahramanlarımız değişir." Yazarımızın Gültekin Yazgan ve Tülin Yazgan’ı rol model olarak almasının sebebi, onların cesaret ve inançla temel değerlerini savunmasıdır. Gerçeği kabul etmek, kendi yaşamından sorumluluk almak, hizmet etmek, kişisel bütünlük, kalite, yaşama gönül koymamak… Eserin kategorisi kişisel gelişim. Ancak çoğunlukla Gültekin Yazgan’ın yazmış olduğu "Kör Uçuş" kitabından alıntılar yapılmış, bu yüzden daha çok otobiyografi tadında. Akıcı bir kitap, okurken sıkılmadım. Özetlersem: Gültekin Yazgan, retina yırtılması sonucu 11 yaşında kör olmuştur. Küçük yaşına rağmen mazeretlerin ardında sorumluluk almaktan saklanmak yerine; gerçeği kabul edip gerçekçi bir bakış açısıyla yapabileceklerini tartmış, hedeflerine ulaşmak için çabalamaya başlamıştır. Braille alfabesini öğrenmiş. On sekiz yaşında dışarıdan ilkokul, ortaokul ve liseyi bitirip Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni de birincilikle bitirmiştir. 28 yıl avukatlık yapmış, psikoloji kitapları başta olmak üzere birçok eğitim kitabının çevirisini yapmıştır. Altı Nokta Körleri Eğitme ve Kalkındırma Derneği'nin kurucu üyesi olmuş, kendi hayatını anlattığı Kör Uçuş kitabının yazmış, birçok kişiye yol gösterici olmuştur. Neyi başarırsa başarsın, hedefi her zaman bir adım ilerisi olmuş. Kitapta "Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol." sözü geçiyor. Gültekin Yazgan da dilencilik tavrını takınmamış, kendi ayakları üstünde durmayı, körlere öncü olmayı, önyargıları kırmayı amaçlamış ve başarmıştır. Tülin Yazgan da kör avukatımıza hayat arkadaşlığı yapmıştır. Onların arasındaki sevgi ve saygı bağı hep taze kalmıştır. Kuleli İlkokulu’nda okudum ben. Okulumuzda engelliler için ayrı bir sınıf açılmamıştı, bunun yerine her sınıfa birkaç engelli denk gelecek şekilde oluşturulmuştu sınıflar. Ben de bu sayede küçüklüğümden beri engelli arkadaşlar edindim, onlara karşı ilgili oldum. Hep onlar için yapabileceğim bir şey olduğunda yardım eder, yalnız olduklarını gördüğümde yanlarına gidip sohbet ederdim. Tabi o zamanlar küçüktüm, biraz da acıma duygusu vardı içimde. Sonraları engelli bir birey olsaydım bana acımalarını ister miydim diye sordum kendime. İstemezdim tabi, diğer yaşıtlarıma nasıl davranılırsa bana da öyle davranılsın isterdim. Bunu fark edince değişti biraz bakış açım. Kendime hep sağlıklı bireylerin de birer engelli adayı olduğunu hatırlatırdım. Nedendir bilmem, hep azınlıkta kalan, dışlananlara yakın oldum ben. Örneğin peltek olduğu için dalga geçilen bir çocuk vardı sınıfımda, hep dışlanırdı ama ben onunla arkadaşlık ederdim. Annem, empati yeteneğimin çocukluktan beri olduğunu söyler. Bu tür kitaplar beni hep derinden etkilemiştir. Daha önce Margaret Davidson’un yazdığı "Louis Braille: Görmezlerin Kitap Okumasını Sağlayan Çocuk" kitabını okumuştum. O da benim bakış açımı çok değiştirmişti.
Onlar Benim Kahramanım
Onlar Benim KahramanımDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 2011830 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.