Gönderi

Sir Artur Conan Doyle, eşinin ölümünün üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra yeniden evlenir ve balayını geçirmek üzere İstanbul'a, eski dostu Sir Henry Woods'un evine gelir. Sir Henry Woods, Osmanlı donanmasında müşavirdir ve Woods Paşa olarak anılmaktadır. Abdülhamid Han'ın da, Woods Paşa'ya yüksek teveccühleri mevcuttur. Bundan dolayı Paşa, aynı zamanda da Fahri yaver olarak anılır. Woods, Padişah'ın Doyle'a olan ilgisini bildiği için, Doyle'u günün birinde Sultan'ın huzuruna çıkarır. Abdülhamid Han bundan pek memnun olur. Yazara ve eşine irili ufaklı hediyeler verir. Ardından küçük bir tören tertip edilir ve Sır Artur Conan Doyle'a bir Mecidiye Nişanı, eşine de Şevkat Nişanı sunulur. Peşi sıra yaşanan küçük sohbet esnasında Abdülhamid Han, Sir Artur Conan Doyle'a, "Uzun hikayeleriniz çok güzel, lakin romanlarınızda çok fazla geri dönüşler var, kurgu zayıf kalıyor, roman yazmamanız daha uygundur," der. Artur Conan Doyle, Padişah'ın bu hassas kritiğinden etkilense de, huzurundan ayrılınca, Woods Paşa'ya, "Kendisini edebiyat eleştirmeni mi sanıyor?" demekten kendini alamaz.
Sayfa 94
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.