Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

332 syf.
8/10 puan verdi
Bir Ressam Yaratmak
Bihaber, Fatih Baha Aydın'a ait bir roman. Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü ile Attila İlhan İlk Roman Vakıf Özel Teşvik Ödülü kazanmış. Fatih Baha Aydın genç bir akademisyen. Bu romanıyla adından bir hayli söz ettirdi. Bunu söylemek mümkün çünkü ben de romanla ilgili olumlu eleştiriler okuduktan sonra romana başlamaya karar verenlerden birisiyim. Bihaber'de bir akademisyenin kendi uydurduğu bir yalan üzerinden bir kadın ressam karakter yaratmasının hikayesi var. Suat Hanım adlı bu ressam karakter aslında hiç yaşamamış, var olmamış bir kimsedir. Nitekim anlatıcı kişi olan Kazım Kanmaz daha romanın başlangıç cümlesinde bunu söylüyor. Ardından bu karakteri nasıl oluşturduğunu ortaya koymak için, bir bakıma doğrudan kendi hayatını anlatıyor. Romanın üçte ikilik ilk bölümü aslında sıradan bir hayatın anlatılışı gibi ancak bu üçte ikilik bölümün anlatılmasının tek bir amacı var: Geriye kalan üçte biri anlatabilmek... Yani nasıl oldu da ressam Suat Hanım karakteri hiç var olmamış olduğu halde yaratıldı. İşte bu karakteri oluşturan sözkonusu tablolardan, yazarın hayatına girip çıkan insanlara kadar pek çok faktör bir bakıma bunun için anlatılıyor. Açıkçası bir okur olarak da üçte ikilik ilk bölümünü okuduğum zaman, sürekli "bu da normal bir romanmış; onu bu kadar farklı kılan, ödüller almasına sebep olan neymiş?" diye düşündüğümü itiraf etmeliyim. Çünkü yavan bir roman olarak devam ediyordu. Hatta yer yer aksadığını, birtakım önemli mantık hataları olduğunu da keşfetmiştim. Örneğin lise birde sınıfta kalan ve bütün öğrenim hayatı boyunca dersleri yerlerde sürünen birinin bir anda İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesini kazanması hayatın olağan akışına aykırı bir durum olarak görünüyor. Fakülteyi bitirdikten sonra da bir müddet amaçsız dolaşıyor ve akabinde bir kaç senelik bir boşluğun ardından hemen akademisyen kadrosunda kendisine yer bulabiliyor. Yani bu edebiyatçı olma ve ardından akademisyen olma kısmı açıkçası çok zayıf kalmış... Yazar, muhtemelen tezini ortaya koymak için kahramanını akademisyen yapmayı planlamıştı. Ancak bunu daha tutarlı bir hikayeyle yapabilirdi. Her neyse, burayı geçtik. Dediğim gibi roman dili bakımından yavanlıklar var. Romanı farklı kılan şey ise senaryosu olmuş. Yani ressam Suat Hanım karakterinin oluşturulması, tabiri caizse bir kadın yaratılması ve sonrasında bunun gerek akademik çevrelerde, gerekse popüler kültürde kendisine yer edinmesi süreci hayli başarılı ve hatta eğlenceli bir şekilde anlatılmış. Öyle ki, okurken romanın başından itibaren sizi pek sarmayan merak duygusu, "acaba ne olacak?" sorusu bu kez peşinizi bırakmamaya başlıyor. Oluşturulan karakterin çizdiği iddia edilen tablolar ve sonrasındaki gelişmeler hakikaten hayli ilgili çekiciydi. O nedenle diyebilirim ki, romanın üçte ikilik ilk bölümü sıradan, normal bir roman iken, son üçte birlik bölümü adeta bir tümdengelim gibi olmuş... Ve muhtemelen romanı farklı ve ödüllü kalan kısımları da bu özgün senaryosu olmuş. Roman bitince aklıma şöyle bir soru takıldı: "Acaba Fatih Baha Aydın diye birisi var mı?"
Bihaber
BihaberFatih Baha Aydın · Ötüken Neşriyat · 2017120 okunma
··
177 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.