- Söylemez misiniz bana, niçin bedbahtsınız?
- Bunu size kim söyledi?
- Siz.
- Ne zaman?
- Sizi gördüğüm dakika.
- Ben kimseye bir şey söylemedim.
- Hakkınız vardı, kimseye bir şey söyliyemezdiniz, çünkü...
- Evet?
- Çünkü beyhunde söylemiş olacaktınız, bunu siz de biliyordunuz. Söyliyeceğinizi anlıyacak olsalardı sizi bedbaht etmezlerdi.
Sayfa 30