Çiçek buradan çok teşekkür ederim. Kırlangıç Çığlığı, baş komiser Nevzat’ın başında olduğu Körebe lakaplı katilin soruşturmasını ve akabinde yaşanan olayları anlatıyor. Yazar birçok konuyu içinde barındırmış. Çocuk tacizi, Suriyeli mülteciler ve organ mafyası. Körebe lakaplı katil, insanlığın en iğrenç en büyük suçu olan çocuk tacizcilerini hedef alan ve yıllardır yakalanmayan bir katil. Yıllar sonra tekrar ortaya çıkıyor ve cinayet işlemeye başlıyor. Biz körebeyi ararken konu birden organ ticaretine geliyor ve bu iki olayın nasıl bağlanacağını merak ederek okuyoruz. Bu arada kim kurban kim katil derken her şey birbirine karışıyor. Bir zaman sonra olaylar fazla olunca oldukça karmaşık bir hal almaya başladı. Toplumun bir yarası olan bir konuya dayalı kurgusu, yüz kızartıcı derecede insanlığımızdan utandığımız acı gerçeklerle doluydu. Ben kitabı okurken itiraf edeyim ilk başlarda çok sıkıldım. Kitabın içerisine giremedim. Hâlbuki iyi bir polisiye okuruyum. Sanırım yazarın kalemiyle ilk kez tanışmamdan kaynaklı. Son yüz sayfaya kadar kitap benim için ortalamaydı. Son yüz sayfaya kadar günlerce elimde süründü desem yeridir. Karakterlerle bağ kuramadım. Ben polisiye okurken sadece polislerin gözünden anlatımı sevmiyorum. Katili ve kurbanları okumak, onların hayatından, içinde bulunduğu psikolojiden, kesitler okumak ve bir şekilde olayın tüm çerçevesiyle içinde olmayı seviyorum. Kurbanların yaşadığı o gerilim ve heyecanı okumak istiyorum. Bu kitapta aradığımı maalesef bulamadım. Burada sadece polislerin gözünden okuyoruz ve bulmaca çözer gibi katili arıyoruz. Evet, bu da bir polisiye okuru için zevkli fakat benim için yeterli değil. Son yüz sayfadan sonra olaylar tahmin edilemeyen noktalara vardı ve yazyar beni şaşırtmayı başardı. Okurken sıkılmama rağmen gerçekten kaliteli bir kurgu olduğunu kabul ediyorum. Takıldığım noktalar benden kaynaklı olduğu için, okumayı düşünenlere tavsiye ederim. Yazarı hiç okumayanlar bence bir şans verebilir.