Afganî İslam Ümmeti'nin acısını çektiği ve sürekli ızdırap duyduğu problemin odağına eğilmiştir. Bu odak iki öğeden oluşuyordu ve belki de birincisi ikinciyi meydana getiriyordu.
Bu iki öğe şunlardır: Düşüncede sapma, Duygularda çözülme/duygusuzlaşma. Ümmet'in büyük derdi bu iki noktada kendini gösteriyordu. İslam Ümmeti bu derdin miras bıraktığı görülmemiş bir zaafla kendine güvenini yitirmiş, tavırları fena halde bozulmuş ve düşmanla verdiği savaşlarda ruhsal bir çöküntüye uğramıştır.