Aşk...! Uğruna şiirler yazılan aşk, romanlar hikayeler yazılan aşk, diziler çekilen filmler yapılan aşk, şarkılar türküler söylenen aşk, tiyatro oyunları yapılan, kimimizi delirten kimimizi güldüren aşk, kimimizi yerin dibine sokan kimimizi de kuş olup uçurtan aşk... Stefan Zweig'in "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" adlı bu öyküsü de bir aşk hikayesi. Ve uzun bir hikaye, değişik bir aşk hikayesi. Hani "Aşk nedir?" diye hep birbirimize sorarız ya.. Ardından da bir çok değişik aşk tanımı olduğunu görürüz. Benim de okuduğum, duyduğum, öğrendiğim bir çok aşk tanımı oldu. "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" adlı bu öykü ile aşk dağarcığıma yeni bir aşk tanımı daha girdi. Hem de çok fazla rastlanmayan bir aşk. Takıntılı bir tutkuyla ve karşılıksız içten bir sevgiyle sevildiğini bilmeyen, gelgeç ruhlu, gününü gün eden bir adamın, bir dağ tatilinden evine dönmesi ve uşağının gelen mektupları adama vermesi ile öykü başlıyor. Aynı zamanda ünlü bir yazar olan adamın gelen mektuplara şöyle bir göz atması ve içlerinden en kalın olan zarfı bir kenara atıp en sonunda da bu zarfı açıp oldukça uzun olan isimsiz bir mektubu okuması ile öykümüz devam ediyor. Bu isimsiz mektup; hep veren, kendisi için hiçbir şey istemeyen, aşkı için her türlü zorluğa katlanan, sevdiği adam için her şeyi yapan, en önemlisi de tüm ömrünü sevdiği adama adayan bir kadının kaleme aldığı bir mektup. Okuyucu bu mektubu, bu kadının ağzından okuması ile öykü sonuna kadar devam ediyor. Sevdiği adam için her türlü fedakarlığı yapan bu kadın, sevdiği adam için mektubunda diyor ki: "Sıcakkanlı, hayatı alaya alabilen, kendini oyuna ve maceraya vermiş bir genç; aynı zamanda sanatı soğuk bir ciddiyet barındıran, görev bilinci yüksek, eğitimli ve bilgili bir kişi." "Sen özgürken nefes alabilirsin, eğer bir şekilde bana bağlı olduğunu hissetseydin muhtemelen benden nefret ederdin." "Evine gelen gidenlerin farklılığı da ikili kişiliğinin bir aynası gibiydi." "Sen mutlu olan insanları zor durumdaki kederli insanlara tercih ediyorsun. Senin gibi insanların en iyi kalplisinden bile bir şeyler istemek nasıl zordur bilsen." "Sen istense yardım etmeye hazır, kalbinde iyilik besleyen birisin. Sen yabancılara bile düşünmeden yardım edersin." "Ben seni, belki de senden daha iyi tanıyorum. Sen aşkın hovarda eğlencesinin peşindesin." "Seninle ilişkisi olduğu sürece vardı her şey, hayatımdaki her şey seninle ilişkisi derecesinde anlamlıydı." Tüm ömrünü sevdiği adama adayan ve sadece onun için yaşayan bu kadın, mektubunda kendisi ve yaşadığı aşkı için de şöyle diyor: "Benim için sen... Bunu anlatmakta kelimeler kifayetsiz kalır. Sen benim için her şey, tüm hayatımdın." "Omuzlarında bir yük olmaktansa sevgi ve minnetle hatırladığın tek kadın olmayı arzuladım. Fakat sen beni hiç hatırlamadın, unutup gittin." "O bizim çocuğumuzdu sevgilim. Benim sonuna kadar bilincinde olduğum tutkulu aşkımla senin farkında bile olmadığın umursamaz sevecenliğinin meyvesi." "Ben seni olduğun gibi seviyorum." "Tüm dünyam seninle ilişkisi ölçüsünde anlamlıydı benim için." "Ben seni istiyordum, uyuklarcasına bir özlemle geçirdiğim onca yılın ardından sana uyanmak istiyordum, beni tanımanı, dikkate değer bulmanı ve bana gerçekten bakmanı istiyordum. Beni sevmeni istiyordum." "Bu arzumun içinde bir damla şehvet yoktu; tek istediğim, seni son bir kez görüp sarılmaktı." "Senden uzakta ömrüme devam edemeyeceğimi hissettim. Senden başka kurtuluşum yoktu benim. Hatta daha çok bir güç mıknatıs gibi beni sana çekiyordu." "Sen beni hiç tanımazken, benim tüm hayatımın nasıl da senin etrafında odaklandığını ve böylece akıp gittiğini anla." "Saatlerce, günlerce evde tek başıma oturuyor, yalnızca seni düşünüyordum. Senin etrafında kurguladığım o sayısız anıyı, karşılaşmayı, bekleyişi bir tiyatro oyunuymuş gibi tekrar tekrar oynatıyordum kafamda." Oldukça akıcı ve sürükleyici bir dille yazılmış olan bu öykü, bir çırpıda insanı sarıyor ve içine alıyor. Tabi ki bunun sonucunda da kitabı hiç elinizden bırakmadan, bir oturumda okuyorsunuz.

Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Sıfır6 Yayınevi · 2020225,6bin okunma

·

68 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

kitap paragrafı