Yahuda bir hain miydi? Yoksa hainleri ortaya çıkaran bir kahraman mı?
Hıristiyanlıkta Yahuda'nın İsa peygamberin yerini askerlere haber vererek onu ifşa ettiği ve ölümüne sebep olduğuna inanılır.
Hem Hıristiyanlık inancını hem de kitabı baz alarak birkaç satır karalayayım.
İsa bakire Meryem'den doğan babası da Tanrı olduğuna inanılan genç bir adamdır. Tüm peygamberlerin hikayesinde olduğu gibi kendisi de iyiyi, doğruyu anlatmaya çalışmış ve babasından (Tanrı'dan) geldiğini iddia ettiği birtakım söylemleri dünya üzerindeki insanlara anlatmıştır. Çevresinde ona inanan insanlar vardır. Öğrencileri de olmaktadır. Köyden köye dolaşıp tanrı buyruklarını yaymaya çalışırlar.
Yahuda yalancılığı ile tanınan bir adamdır ama İsa Yahuda'yı da aralarına kabul eder fakat hep mesafeli bir tavır takınır. Yahuda yalancı olarak tanınsa da zeki, şakacı ve İsa mesihe ölesiye bağlıdır. Ama bir türlü İsa peygamberin ilgisini çekemez. Diğer havarilerine saygı ve sevgi gösteren İsa, Yahuda'ya ağzıyla kuş tutsa bile bir gülümsemesini bahşetmez. Bu soğuk tavırları diğer havarilere de cesaret verir ve hep beraber Yahuda'yı dışlarlar. Yahuda hep aralarındadır aslında ama orada olmasını istemezler. İsa ise bunu görür, bilir ama susar. Yahuda zeki biridir ve aslında onu anlayacak kişilerden yoksundur. Bir filozof edasıyla herkesi düşünmeye iten yanıtlar verir.
Köyden köye gezerlerken Yahuda orada yüzlerine gülen insanların aslında yalancı olduklarını söyler. Onlar köyden çıkar çıkmaz hemen İsa'yı kötülediklerini anlatır. Ama Yahuda'ya inanmak istemez ve asıl onun yalancı olduğunu söylerler. Yahuda bunu kanıtlar ama bundan sonra da kendisinin değil diğer insanların yalancı olduğu söyler.
İsa bir gün öğrencileriyle beraberken Yuhanna ve Petrus kavgaya tutuşur ve Yahuda'yı hakem yaparlar. Söyle bakalım akıllı Yahuda (burada Yahuda'yı küçümser) İsa'nın yanında ilk kim olacak (kendilerini kastederek) diye sorar. Yahuda gözlerini İsa'ya diker ve BEN diye bağırır. Bu olaydan sonra işin rengi değişir.
Yahuda herkesten daha zeki, daha iş bilen, daha kurnaz olduğunu göstermek için İsa'yı ihbar eder. Aslında o çok sevdiği İsa'ya kendisini sevmediği ve değeri bilinmediği için kızgındır. Havarilerin de asıl amaçlarının İsa'nın peşinden gitmek değil de, ekmek elden su gölden yaşamak olduğunu kanıtlamak ister.
İsa'yı ihbar eder (bu arada her yerde konferans veren kişiyi askerlerin tanımaması ve bulamaması ilginç bir inanış konusudur) ihbar ederken inanışa göre 30 gümüş almıştır ama aslında önemli olan Romalıların düşmanına biçtiği paranın ne olduğudur. Yahuda böyle büyük bir düşman için verilen parayı çok az bularak oradaki kişilerle dalga geçer. Sonunda İsa mesih yakalanır. Yakalanma sırasında bütün havarilerin kendi canını kurtarmak için kaçması ve mesihin götürüldüğü karakola gitmemeleri, olay yerinde sadece Yahuda'nın bulunması ibrete alem olmuştur. Yahuda yememiş, içmemiş, uyumamış ve İsa'nın kurtuluşunu görmek için sabaha kadar beklemiştir. İsa dövüldükten sonra çarmıha gerilir ve yıllarca peşinde sürüklediği, emek verdiği, yüzüne gülen ve onu sevdiğini söylediği kalabalık onu izlemeye gelir. Kalabalık, mesihi kurtarmak yerine çarmıha gerilmesi için bağırır. Yahuda gözlerini mesihe dikmiş kendisini görmesini ve bir mucize gerçekleştirmesini beklerken mesih çarmıhta ölür. Yahuda bu işe çok sinirlenir. İsa'nın yerini söylediği kişinin yanına gider ve büyük bir filozof gibi konuşur, aldığı paraları oradakilerin yüzlerine fırlatır.
Sonrasında havarilerin yanına gider. Bir bakar ki havariler uyumuş, yemek yemiş ve kendi dertlerindeler. O ölürken siz yemek yiyip, uyudunuz mu diye sorar ve iki yüzlülüklerini suratlarına vurur. Havariler "biz ölürsek inancı kim devam ettirecek " diye kendilerini savunurlar. İsa götürülürken neden kaçtınız diye sorduğunda da "ne yapabilirdik, O kendi ölmeye gitti" gibi açıklama yaparlar. Velhasıl kelam ölümüne uğraştıkları bir dava için ölümden korkmuşlardır. Havarilerin yanından çıkarken, o gerildiği çarmıhı da yakında kutsal diye öpersiniz der ve bir hışımla olduğu yerden çıkar.
Yahuda İsasız yaşamak istemez ve kendini bir ağaca asar. Ne de olsa cennette İsa ile buluşacaktır. İsa onu cehenneme gönderirse şayet bunu da hiç sorgulamayacak ve onun cehennemine huzurla gidecektir. Ve bir gün ne de olsa İsa ile beraber tekrar dönüp geleceklerdir.
Yahuda hem İsa'nın hem Romalı yöneticilerin hem de havarilerinin aslında tipik bir insan olduklarını, mucizeler ve özel güçlerin olmadığını, herkesin zorda kalınca kendi canının derdine düştüğünü göstermiştir. Yahuda biraz sevilseydi tarih bambaşka olabilirdi. Sevginin gücü hafife alınmamalıdır.
Gelelim İsa'ya: İsa aslında Tanrı'nın oğlu değildir. Bakire bir kadından da doğmamıştır. (Bu bilimsel olarak mümkün değildir) Bir şekilde kendi çevresini oluşturmuş ve Hz. Süleyman'ın söylemlerini baz alarak kendi görüşünü yaymaya çalışan biridir. Mesleği fahişelik olan bir kadını sevmiş, köy köy dolaşıp yemek ve para toplamış, hayatı boyunca avarelik etmiş biridir.
Yani aslında yalancı, çıkarcı, bencil biridir.
Yahuda bunu görmemizi sağlamıştır. Öldürüldüğü gün, bir mucizesini göstererek bu durumdan kurtulamamış, Tanrı da oğlunun ölmesine göz mü yummuştur? Üstün özellikli, mucizeler sahibi İsa birkaç çivi ile ölmüştür.
Bu kitap sadece Hıristiyanlığı anlatmamaktadır. İnsanların kibrini, sevgisizliğini, çıkarcılığını, pişkinliğini... anlamak ve tanımak için dönüp dönüp okunacak bir eser olduğunu düşünüyorum.
Şimdi size İsa ile ilgili iki film önermek istiyorum.
1.si Life of Brian.
2.si ise The Last Hangover
Dini inanışlar tabu olarak geçer ama acaba bizlerin algılarını böyle mi programlamışlar diye sormak ve biraz da eleştirel bakmak gerekir diyerek incelememi bitiriyorum.
Odessa 🙏 Life of Brian en sevdiğim filmlerdendir. The Last Hangover filmini de en kısa zamanda izleyin. Çok eğlenceli ve zeka işi bir film 😊
