Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
FRIEDRICH NIETZSCHE-EĞİTİCİ OLARAK SCHOPENHAUER Bir kitapçıya gireriz ve “o” kitapla karşılaşırız… Nietzsche’nin akıl hocasıyla tanışmasının hikayesi de böyledir. Kitap içerik olarak ismine münhasır olmakla birlikte, hakikatin ve var olanların prensiplerini ele alan iki adamın buluşma hikayesi, olarak da ele alınabilir. Bu iki dehanın yolculuklarına, geliniz birlikte göz atalım! “1865 Kasım’ında, Leipzig’e vardıktan kısa bir süre sonra bir gün Nietzsche öğrenciliğinin dar geçim imkanlarına rağmen ani bir güdünün etkisine girdi: Rohn’un sahaf dükkanında bu kitaba rastladım, büyük bir özenle elime alıp sayfalarını çevirmeye başladım. Hangi iblis kulağıma fısıldadı bilmem: “Bu kitabı alıp evine götür.” Zamanla Schopenhauer için derin keşiflerde bulunur. Onun perspektifinde “dahi” bir adamdır. Schopenhauer’ın eğitimli sınıflarla fazla haşır neşir olmayışı, devletten ve toplumdan bağımsız olması, sanıyorum ki Nietzsche’nin bakış açısını hallice etkilemiştir. Kitapta sıklıkla Goethe ismi üzerinde durur ve biçimlenen ifadeleri anlatmaya çalışır. Üzerinde durduğu en önemli konular: toplum, hükümet, din ve felsefenin şekillenmesinde baskıda bulunulan kanılardır. Şöyle ekler: ‘Tiranlığın hüküm sürdüğü her yerde, yalnız filozoflardan nefret edilmiştir; çünkü felsefe insanlara, hiçbir tiranlığın içeri giremeyeceği bir sığınağı, iç dünyanın mağarasını, gönlün labirentini açar.’ Schopenhauer’un annesinin, sahte ve kibirli olduğunu ekleyerek derin ithamlarda bulunur. Schopenhauer’u üstün bir kişilik ve yarı-tanrı hayaliyle resmeder. Zamanla ters düşecekleri kimin aklına gelir!? Schopenhauer için her şeyin özü ‘istenç’ ve hayatın anlamının acı çekmek üzere olduğudur. Onun için irade reddedilmesi gereken bir kavram iken, Nietzsche bununla mücadele etmemiz gerektiğini söyler. Buradan sonra ise bu iki filozof ters düşerler. Nietzsche, üstadından bir hayli ayrı düşer ve gençlik yıllarında hayran olduğu adam için Ecce Homo isimli eserinde ‘’Schopenhauer, hiçbir şey bilmiyordu.’’ diyerek devam eder. Nietzsche acı ve ızdırap ile mücadele etmemiz gerektiğini, şu eklemesiyle devam ettirir! Sokrates bile demişti ölürken: ‘’Yaşamak, uzun süre hasta olmak demektir.’’ Sokrates bile bıkmıştı (Nietzsche, Putların Batışı, s.18). Onun için insan ırkının gelişim ve değişim aşamasında, merhamet yahut vicdan kavramının, büyük engeller ile karşı karşıya getirebilir nitelikte olacağına inanır. Nietzsche; üst insanın, kimseyle herhangi bir bağı olmadan tamamen hür ve bağımsız bir şekilde ızdıraplara karşı mücâdele edeceğini ve bu savaştan galip çıkacağını belirtir. Burada da hocasıyla zıt düşen bir dizi düşünce sunar… ‘’Neminem laede; imo omnmes, quantum potes, juva.’’ ‘’Kimseye acı verme, edebildiğin kadar herkese yardım et.’’ (Schopenhauer Paradokslar Üzerinde Raks, Senail ÖZKAN, Ötüken Neşriyat, s.366) Schopenhauer’un bu konuda zayıflık gösterdiğini düşünür. Beliren nice farklılıklara rağmen felsefenin gelişim aşamasında, saygı ve fikirlerini ifade ederken ki tutumları, onları ebedi düşünürler yapar! Esas konuya gelecek olursak, Nietzsche Schopenhauer hakkında sert yorumlar yapmış olsa dahi onun büyük ve çağdaş bir insan olduğunu, kitabın son sayfasına kadar destekler. Her filozof gibi aralarında beliren bu farklılık, onların filozof olmasını sağlamıştır...
Eğitici Olarak Schopenhauer
Eğitici Olarak SchopenhauerFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2015952 okunma
·
363 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.