Bir ilişkiye başlarken karşılıklı vaadler verilir hani. Seni şöyle mutlu edeceğim, sana şunu yapacağım, şöyle harika hissedeceksin, falan denilir. Denilmese de olacakmış gibi hissettirilir hani. İşitenin ayakları yerden kesilirken, içi de beklentiye girmenin verdiği haz ile sıcacık olur hani. Beklenti eşiği yükseltilen kişi, içinin sıcaklığı ile beklemeye başlar hatta sabırsızlanır ya hani. Aradan zaman geçer, o vaadini ya unutur ya işine gelmez ya çapı yetmez. Sonunda umut, duymak istediğimiz melodilerin peşinden koşarken yorulur ve ölür. Umudun ölmesi beraberinde sevgiyi, saygıyı, güveni, muhabbeti, dostluğu da öldürür.