Gönderi

Yasemin yorumladı.
180 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 19 hours
AKILLANMA(MA)YA ÇALIŞAN BİR ADAM*
''Onların isteğine göre hükmetmektense, Kendi düşünceme hizmet etmeyi tercih ederim.'' (William Shakespeare, Coriolanus'un Tragedyası, s. 47) Tanzimat döneminde artan modernleşme ile toplumda oluşan Batı medeniyetini model alış, yaşadığı topluma yabancılaşan ve batılılaşmayı yanlış anlayarak iki medeniyet ortasında sıkışan ''alafranga'' tipler
Felâtun Bey ile Râkım Efendi
Felâtun Bey ile Râkım EfendiAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202323k okunma
··
761 views
Yasemin okurunun profil resmi
Featured Comment
Harika bir inceleme olmuş, kalemine sağlık. Kapağa ben de bayıldım bu arada. Batılılaşma, daha doğrusu "yanlış" batılılaşma Ahmet Mithat için çok önemli bir konu. Kendisi Batı'nın ilmine, teknolojisine, düzenine hayran olmakla birlikte yaşam tarzını Osmanlı toplumuna uygun bulmuyor. Bunun bir nedeni senin de değindiğin gibi israf, diğer bir nedeni de Batılıları yeterince ahlaklı bulmaması. Bu nedenle çeviri kitaplarında bile uygun görmediği yerleri çıkarmış veya değiştirmiş. Bir nevi günümüzde de taraftarı olan "batının iyi yönlerini alalım, kötü yönlerini almayalım" yaklaşımı. Ne var ki iyi ve kötü, Ahmet Mithat'ın romanları kadar net ayrıştırılamıyor gerçek yaşamda. O yüzden nafile bir çaba içerisine girmiş, bu nedenle Servet-i Fünuncuları bile karşısına almış.
Fëanor okurunun profil resmi
Ahmet Mithat'ın düşünceleri ve yaşamı konusunda senin incelemenden ve alıntılarından bayağı nasiplendim. #121410467 bu alıntıdan da gördüğümüz üzere, Ahmet Mithat'ın halkla ilişkileri çok iyi ve halka etki edebiliyor, halk da karakterleri sevdiği için onu ''tehdit'' ediyor. #122302771 bu alıntıdan da Ahmet Mithat'ın Avrupa toplumunu ne kadar sevdiğini görüyoruz, eminim oraya gidince Osmanlılara hem öykünmüş, hem de kızmıştır; çünkü gerçekten de bizim toplum ''100 yıldır hâlâ'' uyumsuz ve kendi halinde. Bu yüzden dışarıdan verilen uyarılar da ona etki etmiyor, sadece uyarıyı görüyorlar ve sanki onlara kötü bir şey yapılmış gibi tepki veriyorlar (tıpkı Râkım Felâtun'u uyardığında Felâtun'un verdiği tepki gibi). Osmanlıların nispeten ''aykırı'' olması ve Ahmet Mithat'ın toplumu eğitmek istemesi aklıma Moliére'in ''seyyah tiyatroculuk'' yaparken bir bölgenin halkına söylediği şu sözleri getirdi: ''Allah'ın belası millet! Millet değil illet!'' Çeviri konusunu incelemende de okudum ve üzerine biraz düşününce hem doğru, hem de yanlış buldum. Doğru bulmamın sebebi toplumu iyiye yönlendirmeye çabalaması. Yanlış bulmamın sebebi ise bir edebiyatçı olarak ''edebî'' bir çeviri yerine serbest bir çeviri yapması. Ayrıca Râkım'ın fakir bir ailede doğması, saf ve temiz bir çocuk olması Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün ''Hayri İrdal'' karakterine benziyor. Ahmet Hamdi Tanpınar, her ne kadar romancılığını sevmese de, mutlaka ilham almıştır Ahmet Mithat'tan. Her ne kadar ilginç ve ''ütopik'' yanları olsa da, Ahmet Mithat kötü bir yazar değil. Farklı şeyler denemiş, toplum için çabalamış ve bir şeyleri değiştirmek istemiş. Bu açıdan önemli bir yazar. Ahmet Mithat hakkında biyografik bilgiler ve alıntılar için ben teşekkür ederim. Faydam dokunduysa ne mutlu bana.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.