Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Paravatan
Kitabın alt başlığında önemli bir soru soruluyor: "Neden Dünyayı Hırsızlar ve Dolandırıcılar Yönetiyor." Acaba gerçekten de öyle mi yoksa yazarın paranoyası mı? Oliver Bullough'in Türkçeye ParaVatan adıyla çevrilen bu kitabı çok dikkat çekici alt başlığa sahip. Kitap, paravan şirketlerin nasıl kurulduğu ve bunlar üzerinden şirketler arası ve ülkeler arası para ticaretinin nasıl yapıldığını örneklerle anlatıyor. İngiltere merkezli bu yapılar anlatılırken, Ukrayna eski devlet başkanı Viktor Yanukoviç üzerinden de Ukrayna'nın nasıl sömürüldüğü de anlatılıyor. Özelde Ukrayna genelde tüm dünyada izlenen hortumlama, yolsuzluk işleri hakkında bilgi veriliyor. 'Ah, petrolümüz ya da doğalgazımız olsaydı, dünyanın en zengini biz olurduk" diye düşünen çok sayıda insan var. Söylem gerçekten güzel ve düz mantıkla bakıp nedensellik kurulduğunda herhangi bir sıkıntı da görülmüyor. Lakin bu cümleler aynen iktisat teorilerinin piyasanın gerçekleriyle değil de şematik, düşünce bazlı yani Ceteris Paribus ("Diğer tüm durumlar sabitken") olması gibi duruyor. Fakat gerçek dünya ise düz bir çizgi üzerinden gitmediği için o zenginlik kavramı o doğalgaz ve o petrolle eş değer olmuyor. Dünya üzerinde bununla ilgili çok sayıda örnekte mevcut. Örneğin: Nijerya. Zengin petrol yataklarına sahip fakat fakirlik, yoksulluk kol geziyor. Ya da Venezüella'yı düşünelim. Petrol fiyatlarının düşmesi, petrol gelirlerine dayalı bir ülkenin, ikame başka bir malı da olmayınca sıkıntılara sokuyor. Ya da Irak aynı durum. Yani yer altı zenginliği olması (Maden adı altında ormanlarımız talan ediliyor ve buradan ülkemize düşen pay yüzde 5'in altında diye biliyorum. Gerisini çok uluslu maden firmaları götürüyor ve doğanın da içine ediyorlar. Maden sahalarını da piç bırakıyorlar. Bunun ABD'de örneğini de Jared Diamond, Çöküş adlı kitabında bahsediyor.) bir ülkeyi tek başına abat etmez. Eğer bu kaynaklar düzgün planlanıp dağıtılırsa fayda sağlayabilir. Düzgün dağıtılmadığı takdirde ise o zaman yolsuzluk, fakirlik, sefalet, hırsızlık, açlık artarak devam edebiliyor. Bunun örnekleri de kitap içinde örneklerle anlatılıyor. Yazar, genellikle Karayip adalarında bulunan küçük ada devletlerinin hem pasaport satarak hem de offshore ile kazanç sağladıklarını anlatıyor. Peki bu ülkelerden bu pasaportları kimler, nasıl ve hangi yollardan alıyor? Bunu da ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Yani paranız varsa siz de kendinize yeni vatan alabilirsiniz. Eğer birileri (çoğunluk), açlığa, yoksulluğa, ilaçsızlığa, düşük ücrete, sağlıksız yaşama, eğitimsizliğe mahkum ediliyorsa, bilelim ki bu dini ve siyasi anlamda 'kader' değil. Bazı şeylerin sıkıntısı yaşanıyorsa bunun da sorumlusu 'kader' değil. Bunun sebebi "Kleptokrasi" yani ' bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini grubun o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması" (Vikipedia -21.01.2021)dır. Kitabın içinde Afrika'dan Rusya'ya, Çin'e, Azerbaycan'a, Ukrayna'ya, Ortadoğu'ya uzanan farklı vurgunlardan çeşitli örnekler anlatılıyor. Merak gidermek için söyleyeyim, bize dair bir şey yok. Ben de o yüzden o ülkeler bağlamında bir şeyler yazmaya çalıştım. Burada kilit ülke İngiltere oluyor. Çok sayıda danışmanlık ve avukatlık bürolarının niçin kurulduğu, ne yaptıkları ve nasıl çalıştıkları anlatılıyor. Eğer sizde milyar dolarlara sahip olursanız gideceğiniz yerin İngiltere olduğunu unutmayın. Sizin adınıza her şeyi hallediyorlar. Artık İsviçre gözden düşse de yine de varlığı yadsınamaz. Küçük ada devletlerinin siyah paraları nasıl beyazlattıkları, para transferlerin nasıl yapıldığı, o müzayedelerde o araç gerecin nasıl büyük paralarla el değiştirdiği ve bunun sonucunun ne olduğu anlatılıyor. Jersey adaları, Virgin adaları, Man adası gibi irili ufaklı adalar da neler döndüğü de anlatılabildiği kadarıyla yazılmış. Kitabın okuması devam ettiği günlerde ajanslara şöyle haber düşmüştü: "XXX. Bankası Virjin adalarında bir şirkete açtığı kredi ile…….." güldüm. Bu adalardaki şirketlerin ne amaçlı kurulduğu ortada olduğu için sadece güldüm. Kitabı okurken bir şey kafama takıldı. Acaba bu kitap üzerinden bizdeki o anlı şanlı haber kanalları (?) hiç program yaptılar mı? 3 -4 yıl sonra yapılacak şeyler için günlerce, haftalarca, aylarca program yapan bu kanallar ve kerameti kendinden menkul bir takım zevat acaba bu konular için ne düşünüyor? Program başına epey bol sıfırla Dolarla maaş alan bu zevatlar için tabii bu konular önemli olmayabilir. Neyse… Kitap ile ilgili not: Yazı da kullanılan mürekkep (malzemeden mi kaçınılmış yahu..) birkaç kademe daha arttırılabilseydi ya da yazı karakteri biraz daha kalınlaştırılabilseydi çok daha iyi olurdu. Kitap yeni olmasına rağmen yazılar çok soluk duruyor. Bir de yıllar öncesi yayımlanmış kitaplara bakın hala yazılar canlılığını korumakta. Böyle soluk baskılar hoş durmuyor. Yayınevinin bilgisi olsun. Kitabın arka kısmında ise kaynaklar haricinde sözlü ve yazılı konuşmayı kabul edenler hakkında bilgiler de yer almaktadır. Ezcümle: Herkese tavsiye edeceğim bir kitap. Kitabın kalınlığı göz korkutmasın. Yazar gazeteci olduğu için kullanılan dil akıcı (çeviri de aynı). O yüzden kolay okunabiliyor. Bu kitabı 6 - 21 Ocak 2021 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 16 Mayıs 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi. Tavsiye ederim.
Paravatan
ParavatanOliver Bullough · Domingo Yayınevi · 202099 okunma
··
267 görüntüleme
S. Ali okurunun profil resmi
Bugünlerde Pandora Belgeleri etrafa yayıldı ve paraların nerelere gittiği arzı endam etmeye başladı. Eğer Bu paraların o ülkelere nasıl aktarıldığını öğrenmek istiyorsanız veya sitedeki herhangi bir kişinin :))))))))) bu kadar devasa parası birşekilde miras kalırsa :)))) bunu nasıl dışarı taşıyacağını da anlatıyor.....Kısacası soygun düzeninin çarklarını afişe eden bir kitap. "Kleptokrasi" yani ' bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini grubun o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması"
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.