İlk 50-100 sayfada keyifle okuduğum kitabın sonraki sayfalarını ne yazık ki hikayenin içine giremeyerek okudum. Can Yayınları Ergin Altay çevirisiydi umarım ondan kaynaklanmıyordur çünkü kütüphanemde başka Ergin Altay çevirileri klasikler sırada okunmayı bekliyorlar.
İlk sayfaları okurken kitabın sürükleyici olduğunu düşünüp serinin diğer iki kitabını İş Bankası Kültür Yayınları'ndan Mazlum Beyhan çevirisi aldım, umarım daha keyifle okurum diye düşünüyorum. Yoksa bir sürü Dostoyevski, Tolstoy, Austen, London vb. eserleri bana kütüphanemden çekici bakışlar atarken Gorki'yi öncelikli olarak tercih etmem.
Esere başladığımda "Eyvah Kemalettin Tuğcu okuyorum, getirin peçeteleri." dedim sonrasında o kadar da etkilenmemeye başladım. Tabi ki sevgili Gorki'nin çok zor bir hayatı olmuş ona saygısızlık etmek değil niyetim. Anlatım biçimi ile ilgili bir eleştiri benimki, insanı ajite edebiliyor bence Maksim Gorki; nitekim bir çok dünya klasiğinin hikayeleri oldukça üzücü.
Serinin devamını heyecanla sipariş etmeme rağmen daha az bir heyecanla elime ulaşmasını ve kitaplara başlamayı bekliyorum.