Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

309 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
‘Her şey bağlantılıdır. Anlamak üzere kulak kesilmiş biri için hiçbir sözcük tamamen masum değildir.’ . Bergljot’u dinliyoruz. Aklına gelenleri zaman sırası gözetmeksizin anlatıyor o. En büyük yarasını, en yakınından gelen yarayı öğreniyoruz. Hem de bu yarayı açan kişi olan babasının ölümünden sonra. İçinde dört çocuk, bir miras ve geçmişin sisi olan bir hikaye bu. Bergljot anlatıyor. 3 kardeşi, annesi ve biz kulaklarımızı açıyoruz. Babası mı? O zaten biliyor. . Okumakta en zorlandığım kitaplardan oldu Miras. Konu itibariyle etkilendim, boğazım düğümlendi, Bergljot’un anlatacaklarından korktum. Annesi ya da kız kardeşleri gibi değildi korkum; bir şeylerin açığa çıkmaması için ikiyüzlü davranmak da değildi onlar gibi. Saf bir endişe, saf bir öfkeydi duyduğum. . Vigdis Hjorth bu kitabı yayınladığında büyük ses getirmiş ki bunun sebebini çok iyi anlıyorum. Duymaktan korktuklarımız daha seslidir çünkü. Öyle seslidir ki gözlerinizle duymaya başlarsınız artık. Hjorth, öyle çıplak öyle dikensiz yazıyor ki. Zaman atlanıyor, birden cümleler anlamını yitiriyor, konu bütünlüğü tam sağlanırken kopuş başlıyor. Ama bunu yapmasının bir sebebi var: Bergljot parçalanmış bir karakter. O, çocukluğunu yitirmiş bir anne. O, geçmişini tek başına sırtlanmış bir kadın. O, susması için gözlerinin içine bakılan bir kız çocuğu. . Kitapta savaşlara dair de vurucu cümleler var. Bilhassa Filistin üzerine birkaç sayfa fazlasıyla vurucuydu benim için (hem de tam da bu zamanda!) . Çok sevdim Miras’ı. Uzun zaman aklımdan çıkacağını sanmıyorum.. . Enfes çeviride Dilek Başak yer alırken; kitabı okuyunca anlam kazanan kapak tasarımı ise Nazlım Dumlu çalışması.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,768 okunma
·
273 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.